10cc – The Things We Do For Love İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Too many broken hearts have fallen in the river
– Nehirde çok fazla kırık kalp düştü
Too many lonely souls have drifted out to sea
– Çok fazla yalnız ruh denize sürüklendi
You lay your bets and then you pay the price
– Bahislerinizi yatırıp bedelini ödersiniz.
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)

Communication is the problem to the answer
– İletişim sorunun cevabıdır
You’ve got her number and your hand is on the phone
– Onun numarası sende ve elin telefonda.
The weather’s turned and all the lines are down
– Hava döndü ve tüm hatlar kesildi.
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)

Like walking in the rain and the snow
– Yağmurda ve karda yürümek gibi
When there’s nowhere to go
– Gidecek bir yer olmadığında
When you’re feeling like a part of you is dying
– Bir parçan ölüyormuş gibi hissettiğinde
And you’re looking for the answer in her eyes
– Ve sen onun gözlerinde cevabı arıyorsun
You think you’re gonna break up
– Ayrılacağını mı sanıyorsun?
Then she says she wants to make up
– Sonra barışmak istediğini söyledi.

Ooh, you make me love you
– Ooh, seni sevmemi sağlıyorsun.
Ooh, you’ve got a way
– Ooh, senin bir yolun var.
Ooh, you had me crawling up the wall
– Beni duvara süründürdün.

Like walking in the rain and the snow
– Yağmurda ve karda yürümek gibi
When there’s nowhere to go
– Gidecek bir yer olmadığında
When you’re feeling like a part of you is dying
– Bir parçan ölüyormuş gibi hissettiğinde
And you’re looking for the answer in her eyes
– Ve sen onun gözlerinde cevabı arıyorsun
You think you’re gonna break up
– Ayrılacağını mı sanıyorsun?
Then she says she wants to make up
– Sonra barışmak istediğini söyledi.

Ooh, you make me love you
– Ooh, seni sevmemi sağlıyorsun.
Ooh, you’ve got a way
– Ooh, senin bir yolun var.
Ooh, you had me crawling up the wall
– Beni duvara süründürdün.

A compromise would surely help the situation
– Bir uzlaşma kesinlikle duruma yardımcı olacaktır
Agree to disagree, but disagree to part
– Katılmamayı kabul et, ama katılmamayı kabul et
When after all it’s just a compromise
– Sonuçta bu sadece bir uzlaşma olduğunda
Of the things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptıklarımızdan (aşk için yaptıklarımızdan)
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)
The things we do for love (the things we do for love)
– Aşk için yaptığımız şeyler (aşk için yaptığımız şeyler)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın