A$AP Rocky Feat. Skepta – Praise The Lord (Da Shine) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Get it
– Al şunu
Text message I don’t know the number
– Metin mesajı numarayı bilmiyorum
Flexin’ on these niggas, every bone and muscle
– Bu zenciler üzerinde esneme, her kemik ve kas
Steady taking shots, but I’m never hurting nothing
– Çekimler sürekli, ama hiç acı çekiyorum
Even then you don’t worry none
– O zaman bile endişelenme.
And I’d like to give a shoutout to my niggas with the game plan
– Ve oyun planı ile zencilerime bir not vermek istiyorum
And shoutout to my niggas with escape plans
– Ve kaçış planları ile zencilerime bağırmak
Twenty bands, rain dance
– Yirmi grup, yağmur dansı
We can keep the rain check or we can make plans
– Ya yağmur kontrolü yaparız ya da plan yaparız.
Pockets loaded, rocket loaded, okay lets rock and roll this
– Cepler dolu, roket yüklü, Tamam rock and roll yapalım
Time to go, lock stock and two smoking barrels
– Gitme zamanı, stokları ve iki sigara varilini kilitle
Locked and loaded, diamonds glowing, chart-climbing on ’em
– Kilitli ve yüklü, elmaslar parlıyor, onlara tırmanıyor
You think I’m jumping out the window how I got ’em open
– Pencereden dışarı atladığımı mı düşünüyorsun? onları nasıl açtığımı mı?
Line around the corner line ’em up to block it over
– Köşeyi Döndür onları engellemek için sıraya gir
Times I even stop the smoking when it’s time to focus
– Odaklanma zamanı geldiğinde sigarayı bıraktığım zamanlar bile
My shades Dior, my pants velour
– Gölgelerim Dior, pantolonum kadife
Create, explore, expand, conquer
– Oluşturun, keşfedin, genişletin, fethedin

I came, I saw
– Geldim, gördüm
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I praise the Lord, then break the law
– Tanrı’ya şükrediyorum, sonra yasayı çiğniyorum
I take what’s mine, then take some more
– Benim olanı alıyorum, sonra biraz daha alıyorum
It rains, it pours, it rains, it pours
– Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I praise the Lord, then break the law
– Tanrı’ya şükrediyorum, sonra yasayı çiğniyorum
I take what’s mine, then take some more
– Benim olanı alıyorum, sonra biraz daha alıyorum
It rains, it pours, it rains, it pours
– Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor

Yeah
– Evet
I sold the pack, the loose, the hard (yeah)
– Paketi sattım, gevşek, sert (Evet)
I listened to X, I’m peak, the bars (yeah)
– X’i dinledim, peak’im, barlar (Evet)
The snakes, the rats, the cats, the dogs
– Yılanlar, sıçanlar, kediler, köpekler
The games, attract, protect, your heart (yeah)
– Oyunlar, çekmek, korumak, kalbini (Evet)
I waited in line, return, refine
– Sırada bekledim, geri döndüm, rafine ettim
The new design, it’s time to shine (wo)
– Yeni tasarım, parlamanın zamanı geldi (wo)
To shine (wo), to shine (wo), to shine (wo), to shine
– Parlamak (wo), parlamak (wo), parlamak (wo), parlamak
I hustle, I flex, the world is mine
– Koşuşturuyorum, esniyorum, dünya benim
So please believe, allow the greaze
– Bu yüzden lütfen inan, yağa izin ver
These niggas disease, don’t speak we squeeze (squeeze)
– Bu zenciler hastalık, biz sıkmak (sıkmak) konuşma)
I make the devil go weak the knees
– Şeytanın dizlerini zayıflattım
You hate, you’re lame, your loss
– Nefret ediyorsun, topalsın, kaybın

I came, I saw
– Geldim, gördüm
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I praise the Lord, then break the law
– Tanrı’ya şükrediyorum, sonra yasayı çiğniyorum
I take what’s mine, then take some more
– Benim olanı alıyorum, sonra biraz daha alıyorum
It rains, it pours, it rains, it pours
– Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I praise the Lord, then break the law
– Tanrı’ya şükrediyorum, sonra yasayı çiğniyorum
I take what’s mine, then take some more
– Benim olanı alıyorum, sonra biraz daha alıyorum
It rains, it pours, it rains, it pours
– Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor

She came, I came now whats my name
– O geldi, ben geldim şimdi ne benim adım
My chain (wo), my pants (wo), my pants with the chain(wo wo wo)
– Zincirim( wo), pantolonum( wo), zincirli pantolonum(wo wo wo)
They know its me (wo), the hat and the shades (wo wo wo wo)
– Beni (wo), şapkayı ve gölgeleri (wo wo wo wo) biliyorlar)
They heard my voice and they ran to the stage (what!)
– Sesimi duydular ve sahneye koştular (ne!)
My vans, my braids (what!)
– Minibüslerim, örgülerim (ne!)
My mans, my babe (what!)
– Erkeklerim, bebeğim (ne!)
My girls, my ex (what!)
– Kızlarım, eski sevgilim (ne!)
My hoes that I left (what!)
– Bıraktığım çapalarım (ne!)
The way that I stepped out the car that’s a flex(what!)
– Arabadan çıkma şeklim çok esnek(ne!)
Give thanks, get fresh (what!)
– Teşekkür et, taze ol (ne!)
Praise the lord then finesse (what!)
– RAB övgü sonra incelik (ne!)
Bless
– Kutsamak

I came, I saw
– Geldim, gördüm
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I praise the Lord, then break the law
– Tanrı’ya şükrediyorum, sonra yasayı çiğniyorum
I take what’s mine, then take some more
– Benim olanı alıyorum, sonra biraz daha alıyorum
It rains, it pours, it rains, it pours
– Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I came, I saw
– Geldim, gördüm
I praise the Lord, then break the law
– Tanrı’ya şükrediyorum, sonra yasayı çiğniyorum
I take what’s mine, then take some more
– Benim olanı alıyorum, sonra biraz daha alıyorum
It rains, it pours, it rains, it pours
– Yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor, yağmur yağıyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın