Alexander 23 – The Hardest Part İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I thought that everybody gets older
– Herkesin yaşlandığını sanıyordum.
But I guess that’s not the case
– Ama durum öyle değil sanırım
‘Cause you said goodbye to your family last night
– Çünkü dün gece ailene veda ettin.
You were only 28
– Daha 28 yaşındaydın.

And the year is gonna get a lot colder
– Ve yıl çok daha soğuk olacak
But you’ll always be stuck in June
– Ama her zaman Haziranda sıkışıp kalacaksın.
When the trees turn red, will it hit me then
– Ağaçlar kırmızıya döndüğünde, o zaman bana çarpacak mı
That I’m not gonna see you soon?
– Seni yakında görmeyeceğimi mi?
(Ooh, ooh-ooh, ooh-ooh, ooh)
– (Ooh, ooh-ooh, ooh-ooh, ooh)

I never said goodbye, and now it’s sinking in
– Asla veda etmedim ve şimdi batıyor
That the last time I saw you, we were kids
– Seni en son gördüğümde çocuktuk.
I guess the hardest part of getting old
– Sanırım yaşlanmanın en zor kısmı
Is that some people that you love don’t
– Sevdiğin bazı insanlar sevmiyor mu?

Yeah, I thought that everybody gets better
– Evet, bu herkes için daha iyi olur diye düşündüm
But I guess that’s not the truth
– Ama sanırım gerçek bu değil.
Took a drive last night, tried to clear my mind
– Dün gece arabayla gezdim, aklımı başımdan almaya çalıştım.
But I turned the whole highway blue
– Ama bütün otoyolu maviye çevirdim.
Yeah, I cried when I read
– Evet, okurken ağladım.
The last text that you sent
– Gönderdiğiniz son metin
‘Cause I’ll never see those three dots there again
– Çünkü o üç noktayı bir daha asla göremeyeceğim.

I never said goodbye, and now it’s sinking in
– Asla veda etmedim ve şimdi batıyor
That the last time I saw you, we were kids
– Seni en son gördüğümde çocuktuk.
I guess the hardest part of getting old
– Sanırım yaşlanmanın en zor kısmı
Is that some people that you love don’t
– Sevdiğin bazı insanlar sevmiyor mu?

And I don’t know what to
– Ve bilmediğim şey için
Say to your little brother
– Küçük kardeşine söyle
Who am I to say, “It’s gonna be okay”?
– Kim dediğim için, “her şey düzelecek”am?
My mom is friends with your mother
– Annem annenle arkadaş.
Catching up is never gonna be the same
– Yetişmek asla eskisi gibi olmayacak
No more texts on your birthday
– Doğum gününde daha fazla mesaj yok.
Every time another friend says your name
– Ne zaman başka bir arkadaş senin adını söylese
No, I don’t know what to say
– Hayır, ne diyeceğimi bilmiyorum.

I never said goodbye, and now it’s sinking in
– Asla veda etmedim ve şimdi batıyor
That the last time I saw you, we were kids
– Seni en son gördüğümde çocuktuk.
I guess the hardest part of getting old
– Sanırım yaşlanmanın en zor kısmı
Is that some people that you love don’t
– Sevdiğin bazı insanlar sevmiyor mu?

I wish I would have tried harder to stay in touch
– Keşke irtibatta kalmak için daha çok uğraşsaydım.
I thought we had more time, too busy growing up
– Daha fazla zamanımız olduğunu sanıyordum, büyümekle meşguldük.
I guess the hardest part of getting old
– Sanırım yaşlanmanın en zor kısmı
Is that some people that you love don’t
– Sevdiğin bazı insanlar sevmiyor mu?

(Some people that you love don’t)
– (Sevdiğin bazı insanlar sevmez)

(Some people that you love don’t)
– (Sevdiğin bazı insanlar sevmez)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın