Ania Dąbrowska – 1800 Gramów (Gdy wiem, że jesteś) [feat. Grubson] Lehçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Nauczę się żyć tylko chwilą
– Sadece anı yaşamayı öğreneceğim
Zapomnę wszystkie trudne dni
– Tüm zor günleri unutacağım
I przetrwam im na złość
– Ve ben onları isteyerek atlatacağım

Nie pokażę, że wciąż boli
– Bunun hala acı verici olduğunu göstermeyeceğim
Obiecam sobie jeszcze raz
– Kendime bir kez daha söz veriyorum
Nie poddać się
– Pes etmeyin

Chciałabym już nie pytać, nie pamiętać Cię
– Keşke bir daha sormasaydım, seni hatırlamasaydım
Chciałabym obietnicę na wiatr rzucić gdzieś
– Keşke sözümü rüzgara atacak bir yere bıraksaydım

Wystarczy mi, gdy wiem, że jesteś
– Senin olduğunu bildiğimde benim için yeterli
Nie musisz nic, nie trzeba więcej
– Hiçbir şeye ihtiyacınız yok, artık ihtiyacınız yok
Świat pełen złudzeń, niepewności, ubiera nam sny
– Yanılsamalarla dolu bir dünya, belirsizlikler, hayallerimizi giydiriyor
Wiem ile znika w codzienności, ja wciąż wierzę Ci
– Günlük hayatta ne kadar kaybolduğunu biliyorum, hala sana inanıyorum

A gdyby tak obudzić w sobie
– Ve eğer bu şekilde kendi içinde uyandırırsanız
Dawną nadzieję, stanąć w drzwiach
– Eski Umut, kapıda dur
Uśmiech w oczach skryć
– Gözlerinde gülümseme

I czekać aż po zachód słońca
– Ve gün batımına kadar bekleyin
Bez wątpliwości nabrać tchu
– Şüphesiz boğulmak
Poddać się
– Teslim olmak

Chciałabym chwycić Cię za rękę mocno tak
– Elini sıkıca kavramak istiyorum.
Pójść gdzie już nikt nie walczy
– Başka kimsenin mücadele etmediği bir yere gitmek
Tam odnaleźć w nas
– Orada bizi bulmak için

Wystarczy mi, gdy wiem, że jesteś
– Senin olduğunu bildiğimde benim için yeterli
Nie musisz nic, nie trzeba więcej
– Hiçbir şeye ihtiyacınız yok, artık ihtiyacınız yok
Świat pełen złudzeń niepewności ubiera nam sny
– Belirsizlik yanılsamalarıyla dolu bir dünya hayallerimizi giydiriyor
Wiem ile znika w codzienności, ja wciąż wierzę Ci
– Günlük hayatta ne kadar kaybolduğunu biliyorum, hala sana inanıyorum

O nie, nie, nie, nie
– Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Dawniej nie byłem w stanie ubrać Cię w słowa
– Seni daha önce kelimelerle giydiremezdim
Wszędzie widziałem tylko błąd
– Her yerde sadece bir hata gördüm
Ciężko cokolwiek razem zbudować
– Birlikte bir şey inşa etmek zor
Gdy czujesz się jakbym nie był stąd
– Burada olmadığımı hissettiğin zaman
Zamiast radości miałem tonę pretensji i żalu
– Neşe yerine bir ton kızgınlık ve pişmanlığım vardı
Teraz tonę w miłości do mojego skarbu
– Şimdi hazineme olan sevgimde boğuluyorum
Mogę wydostać się spod każdego ciężaru
– Herhangi bir yükün altından çıkabilirim
Od kiedy mój mały świat waży 1800 gramów
– Küçük dünyamdan beri 1800 gram ağırlığındayım

Wystarczy mi, gdy wiem, że jesteś
– Senin olduğunu bildiğimde benim için yeterli
Nie musisz nic, nie trzeba więcej
– Hiçbir şeye ihtiyacınız yok, artık ihtiyacınız yok
Świat pełen złudzeń niepewności ubiera nam sny
– Belirsizlik yanılsamalarıyla dolu bir dünya hayallerimizi giydiriyor
Wiem ile znika w codzienności, ja wciąż wierzę Ci
– Günlük hayatta ne kadar kaybolduğunu biliyorum, hala sana inanıyorum

Wystarczy mi, gdy wiem, że jesteś
– Senin olduğunu bildiğimde benim için yeterli
Nie musisz nic, nie trzeba więcej
– Hiçbir şeye ihtiyacınız yok, artık ihtiyacınız yok
Świat pełen złudzeń niepewności ubiera nam sny
– Belirsizlik yanılsamalarıyla dolu bir dünya hayallerimizi giydiriyor
Wiem ile znika w codzienności, ja wciąż wierzę Ci
– Günlük hayatta ne kadar kaybolduğunu biliyorum, hala sana inanıyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın