Anna Bergendahl – Demons and Dreams İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Lay down here next to me, child
– Yanıma uzan çocuğum.
On the kitchen floor
– Mutfak katında
And put your hand in my hand, darlin’
– Ve elini elime koy, sevgilim.
You don’t have to answer the door
– Cevap vermek zorunda değilsin

Gave you eight stitches, go count your whiches
– Sana sekiz dikiş attı, git kim olduğunu say.
Tell me, “Can you find the silver linin’?”
– Söyle bana, “Gümüş astarı bulabilir misin?”
Always a question to all of the answers we don’t have
– Sahip olmadığımız tüm cevaplara her zaman bir soru
Don’t have
– Sahip olma

So just tell me all about your demons
– O yüzden bana şeytanlarından bahset.
Keepin’ you awake through seasons, bringing you down
– Seni mevsimler boyunca uyanık tutmak, aşağı çekmek
They can’t survive in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayatta kalamazlar.
And you’ll be gettin’ on fine without ’em
– Ve onlar olmadan iyi geçineceksin.
Then tell me all about you dreamin’
– Sonra hayal kurmaya sen anlat bakalım
The ones that are too big for speakin’, never a sound
– Konuşmak için çok büyük olanlar, hiç ses çıkarmayanlar
They come to life in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayat bulurlar
Wouldn’t be gettin’ on fine without ’em
– Onlar olmasaydı iyi geçinemezdik.

Lay down here next to me, child
– Yanıma uzan çocuğum.
Listen in to the rain
– Yağmuru dinle
Washin’ away the blur from the street and some
– Sokaktaki bulanıklığı ve bazılarını yıkıyorum.
New wind to your veins
– Damarlarına yeni rüzgar

An orbital fracture waiting to happen
– Gerçekleşmeyi bekleyen bir yörünge kırığı
Tell me, “Can you find the silver linin’?”
– Söyle bana, “Gümüş astarı bulabilir misin?”
Always a question to all of the answers we don’t have
– Sahip olmadığımız tüm cevaplara her zaman bir soru
Don’t have
– Sahip olma

So just tell me all about your demons
– O yüzden bana şeytanlarından bahset.
Keepin’ you awake through seasons, bringing you down
– Seni mevsimler boyunca uyanık tutmak, aşağı çekmek
They can’t survive in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayatta kalamazlar.
And you’ll be gettin’ on fine without ’em
– Ve onlar olmadan iyi geçineceksin.
Then tell me all about you dreamin’
– Sonra hayal kurmaya sen anlat bakalım
The ones that are too big for speakin’, never a sound
– Konuşmak için çok büyük olanlar, hiç ses çıkarmayanlar
They come to life in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayat bulurlar
Wouldn’t be gettin’ on fine without ’em
– Onlar olmasaydı iyi geçinemezdik.

I know what it feels like now
– Şimdi nasıl bir his olduğunu biliyorum.
I can feel you’re hurtin’ now
– Şimdi acıdığını hissedebiliyorum.

Tell me all about your demons
– Bana şeytanlarından bahset.
Keepin’ you awake through seasons, bringing you down
– Seni mevsimler boyunca uyanık tutmak, aşağı çekmek
They can’t survive in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayatta kalamazlar.
And you’ll be gettin’ on fine without ’em
– Ve onlar olmadan iyi geçineceksin.
And tell me
– Ve söyle bana

So just tell me all about your demons
– O yüzden bana şeytanlarından bahset.
Keepin’ you awake through seasons, bringing you down
– Seni mevsimler boyunca uyanık tutmak, aşağı çekmek
They can’t survive in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayatta kalamazlar.
And you’ll be gettin’ on fine without ’em
– Ve onlar olmadan iyi geçineceksin.
Then tell me all about you dreamin’
– Sonra hayal kurmaya sen anlat bakalım
The ones that are too big for speakin’, never a sound
– Konuşmak için çok büyük olanlar, hiç ses çıkarmayanlar
They come to life in bright daylight
– Parlak gün ışığında hayat bulurlar
Wouldn’t be gettin’ on fine without ’em
– Onlar olmasaydı iyi geçinemezdik.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın