ARIETE – SPIFFERI İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Vorrei sapere a cosa pensi
– Ne düşündüğünü bilmek isterim
Ora che siamo lontane e distanti
– Artık uzak ve uzak olduğumuza göre
E queste miglia viaggiano davanti
– Ve bu kilometreler ilerliyor
Non so sognare se so che tu piangi
– Ağladığını bilsem hayal bile edemiyorum
Noi sbattevamo le porte solo
– Sadece kapıları çarptık.
Solo per voler essere un po’ più grandi
– Sadece biraz daha büyük olmak istiyorum
Come due adulti che vivono male
– Kötü yaşayan iki yetişkin gibi
Ma siamo piccole gocce nel mare
– Ama biz denizde küçük damlalarız.

Mi sento in difetto
– Suçlu hissediyorum
Per averti persa ancora
– Seni tekrar kaybettiğim için
Fuori è buio pesto, 30 luglio pieno
– Dışarısı zifiri karanlık, 30 Temmuz dolu
Macchine fanno la coda
– Makineler sıraya giriyor
Io resterò chiusa in casa
– Evde kilitli kalacağım.
Guarderò il caldo passare
– Sıcağın geçmesini izleyeceğim.
Sento i tuoi respiri negli spifferi delle persiane
– Kepenklerin cereyanında nefeslerini duyabiliyorum.

E non va più via
– Ve asla kaybolmaz
Quel ricordo che avevo di noi
– Bizimle ilgili o anım
Quando calava il buio e senza niente intorno
– Karanlık çöktüğünde ve etrafta hiçbir şey yokken
Quella voglia che avevo di urlare
– Çığlık atmak zorunda kaldığım dürtü
Pararti le spalle, sorreggere il mondo
– Sırtını koru, dünyayı destekle
Non va più via, non va più via
– Hiç bitmiyor, hiç bitmiyor
Non riesco a prendere sonno, oh
– Uyuyamıyorum, oh
Non va più via, non va più via
– Hiç bitmiyor, hiç bitmiyor

Oggi è nuvoloso e piove solo su di me
– Bugün hava bulutlu ve sadece bana yağmur yağıyor
Chissà se anche i grandi agiscono senza un perché
– Acaba büyükler bile nedensiz mi davranıyorlar?
Lascio a mani vuote sempre chi mi vuole bene
– Beni sevenleri hep eli boş bırakıyorum
Quell’estate calda l’ho vissuta nella neve
– O sıcak yaz karda yaşadım
Sbattevamo i piedi così forte
– Ayaklarımızı çok sert vuruyorduk.
Sul tetto del mondo, senza mai cadere
– Dünyanın çatısında, asla düşmeyecek
Siamo scivolate così in fondo
– Çok derine kaydık
Ora è tutto fermo, passano le sere
– Şimdi her şey hala, akşamlar geçiyor

Mi sento in difetto
– Suçlu hissediyorum
Per averti persa ancora
– Seni tekrar kaybettiğim için
Fuori è buio pesto, 30 luglio pieno
– Dışarısı zifiri karanlık, 30 Temmuz dolu
Macchine fanno la coda
– Makineler sıraya giriyor
Io resterò chiusa in casa
– Evde kilitli kalacağım.
Guarderò il caldo passare
– Sıcağın geçmesini izleyeceğim.
Sento i tuoi respiri negli spifferi delle persiane
– Kepenklerin cereyanında nefeslerini duyabiliyorum.

E non va più via
– Ve asla kaybolmaz
Quel ricordo che avevo di noi
– Bizimle ilgili o anım
Quando calava il buio e senza niente intorno
– Karanlık çöktüğünde ve etrafta hiçbir şey yokken
Quella voglia che avevo di urlare
– Çığlık atmak zorunda kaldığım dürtü
Pararti le spalle, sorreggere il mondo
– Sırtını koru, dünyayı destekle
Non va più via, non va più via
– Hiç bitmiyor, hiç bitmiyor
Non riesco a prendere sonno, oh
– Uyuyamıyorum, oh
Non va più via, non va più via
– Hiç bitmiyor, hiç bitmiyor

Mi sento in difetto
– Suçlu hissediyorum
Per averti persa ancora
– Seni tekrar kaybettiğim için
Fuori è buio pesto, 30 luglio pieno
– Dışarısı zifiri karanlık, 30 Temmuz dolu
Macchine fanno la coda
– Makineler sıraya giriyor
Io resterò chiusa in casa
– Evde kilitli kalacağım.
Guarderò il caldo passare
– Sıcağın geçmesini izleyeceğim.
Sento i tuoi respiri negli spifferi delle persiane
– Kepenklerin cereyanında nefeslerini duyabiliyorum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın