Tumble out of bed
– Yataktan yuvarlan
Dizzy in the head
– Kafasında baş dönmesi
Saying what is said
– Söyleneni söylemek
When you came home alone
– Eve yalnız geldiğinde
Mumble a reply
– Bir cevap mırıldanmak
Followed by a lie
– Ardından bir yalan
You’ve been wondering why
– Nedenini merak ediyordun.
As if I’ve never known
– Sanki hiç bilmiyormuşum gibi
Partial to the groove
– Oluğa kısmi
But still, you never move
– Ama yine de, asla hareket etmiyorsun
Stubborn through and through
– İçinden ve içinden inatçı
You’re just an animal
– Sen sadece bir hayvansın
Stuck inside your clutch
– Debriyajın içinde sıkışmış
It’s chilling to the touch
– Dokunmak için ürpertici
Never liked it much
– Hiç bu kadar sevmemiştim
And now you won’t let go
– Ve şimdi gitmesine izin vermeyeceksin
Let go, let go, let go, let go
– Bırak, bırak, bırak, bırak, bırak
(Let go, let go, let go)
– (Bırak, bırak, bırak)
(Let go, let go, let go)
– (Bırak, bırak, bırak)
(Back it, back it, back it)
– (Geri çekil, geri çekil, geri çekil)
(Back it, back it, back it)
– (Geri çekil, geri çekil, geri çekil)
Back it down
– Geri çekil
Admit that I was right
– Haklı olduğumu kabul et
But still, you try to fight
– Ama yine de savaşmaya çalışıyorsun
You leave me in the night
– Beni gece terk ediyorsun
When you refuse to lose
– Kaybetmeyi reddettiğinde
Step out of the car
– Arabadan çık.
Head into the bar
– Bara git
It’s nothing new as far
– Şimdiye kadar yeni bir şey yok
As you’re concerned
– Endişelendiğin gibi
Wonder who to blame
– Kimi suçlayacağımı merak ediyorum
Your father was the same
– Baban da aynıydı.
Always playing games
– Her zaman oyun oynamak
And never backing down
– Ve asla geri adım atmayın
You stare at her face
– Yüzüne bakıyorsun.
Wondering how to phrase
– Nasıl ifade edileceğini merak ediyorum
Your invitation home
– Eve davetiyeniz
You’re just a little boy
– Sen sadece küçük bir çocuksun.
(Back it, back it, back it)
– (Geri çekil, geri çekil, geri çekil)
(Back it, back it, back it)
– (Geri çekil, geri çekil, geri çekil)
Back it, down
– Geri çekil, aşağı
Tumble out of bed
– Yataktan yuvarlan
Dizzy in the head
– Kafasında baş dönmesi
Saying what you said
– Söylediklerini söylemek
When you came home alone
– Eve yalnız geldiğinde
Mumble a reply
– Bir cevap mırıldanmak
Followed by a lie
– Ardından bir yalan
You’ve been wondering why
– Nedenini merak ediyordun.
As if I’ve never known
– Sanki hiç bilmiyormuşum gibi
Partial to the groove
– Oluğa kısmi
But still, you never move
– Ama yine de, asla hareket etmiyorsun
Stubborn through and through
– İçinden ve içinden inatçı
You’re just an animal
– Sen sadece bir hayvansın
Stuck inside your clutch
– Debriyajın içinde sıkışmış
It’s chilling to the touch
– Dokunmak için ürpertici
Never liked it much
– Hiç bu kadar sevmemiştim
And now you won’t let go
– Ve şimdi gitmesine izin vermeyeceksin
(Let go)
– (Bırakmak)
(Let go)
– (Bırakmak)
Go, go, go, go, go
– Yürü, yürü, yürü, yürü, yürü
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak
Let go
– Bırakmak

Ark Patrol – Let Go (feat. Veronika Redd) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.