I’m dazzled hard, we’re in Berlin
– Gözlerim kamaştı, Berlin’deyiz.
And when you leave, just break it down to me softly
– Ve sen gidince, usulca bana anlat.
Well, there’s a frame I’m shattering
– Peki, yıkıcı olduğumu çerçevesi
I dip into the love we had with ease
– Sahip olduğumuz aşka kolaylıkla daldım
Lemon and ginger beer, soap suds on navels
– Limon ve zencefilli bira, göbeklerde sabun köpüğü
If I’ve upset you, could you maybe say so?
– Eğer seni üzdüysem, söyler misin?
Has something changed? Have I just missed the memo?
– Bir şey mi değişti? Notu kaçırdım mı?
Tell me what I don’t know
– Bilmediklerimi söyle
Oh, won’t you break it to me, break it to me, break it to me?
– Oh, bana kırmayacak mısın, bana kırmayacak mısın, bana kırmayacak mısın?
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Oh, I forget myself, I don’t want no one else
– Kendimi unutuyorum, başka kimseyi istemiyorum.
The pressure thuds behind my eyes
– Gözlerimin arkasındaki baskı titriyor
You look at me as if it’s my fault that we’re stood here
– Bana burada dikilmemiz benim suçummuş gibi bakıyorsun.
The cobalt of your scarf has pulled clear
– Eşarbının kobaltı temizlendi.
Stealing me traffic cones, smiling at babies
– Bana trafik kozalakları çalmak, bebeklere gülümsemek
I must admit I wanted you to save me
– İtiraf etmeliyim ki beni kurtarmanı istedim.
Now I’m sat on the ground, feeling half crazy
– Şimdi yerde oturuyorum, yarı deli hissediyorum
I don’t want you to go
– Gitmeni istemiyorum
Oh, won’t you break it to me, break it to me, break it to me?
– Oh, bana kırmayacak mısın, bana kırmayacak mısın, bana kırmayacak mısın?
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Oh, I forget myself, I don’t want no one else
– Kendimi unutuyorum, başka kimseyi istemiyorum.
Oh, I forget myself, I don’t want no one else
– Kendimi unutuyorum, başka kimseyi istemiyorum.
Oh, I forget myself, I don’t want no one else
– Kendimi unutuyorum, başka kimseyi istemiyorum.
Oh, I forget myself, I don’t want no one else
– Kendimi unutuyorum, başka kimseyi istemiyorum.
Oh, won’t you break it to me, break it to me, break it to me?
– Oh, bana kırmayacak mısın, bana kırmayacak mısın, bana kırmayacak mısın?
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Break it to me softly, I don’t want no one else
– Usulca söyle, başka kimseyi istemiyorum.
Break it to me, break it to me, break it to me
– Bana kır, bana kır, bana kır
Oh, I forget myself, I don’t want no one else
– Kendimi unutuyorum, başka kimseyi istemiyorum.

Arlo Parks – Softly İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.