Ashafar, Ronnie Flex & Trobi – Wishlist Felemenkçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

(Ha-ha-ha)
– (Ha-ha-ha)
(Trobi on the beat)
– (Trobi vuruşta)
(Ha-ha-ha)
– (Ha-ha-ha)

Ben altijd solo en bro ik had die shit voorspeld
– Her zaman yalnızım ve kardeşim bu boku tahmin etmiştim
Nu drippen we in Ovio, ik heb die shit niet eens besteld
– Şimdi Ovio’ya damlıyoruz, o boku bile sipariş etmedim.
Laat niemand je misleiden, wees een strijder, blijf gewoon jezelf
– Sadece kalır kendinizi kimse sizi aldatmasın, bir savaşçı olmayın
De grootste nietsnutten zijn degenen met een grote muil
– En büyük avareler ağzı büyük olanlardır.
Heb veel op m’n wishlist, soms doe ik of er niks is
– İstek listemde çok şey var, bazen hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorum
Hierbuiten is het duivels bro, m’n jongen binnen mist niks
– Dışarısı şeytani kardeşim, içerideki oğlum hiçbir şey kaçırmıyor.
Asha ziet alles, maar moet doen alsof ie blind is
– Asha her şeyi görür, ama kör gibi davranmak zorundadır
Ey, ik heb met weinig hier een binding
– Hey, burada little ile bir bağım var.

Een vos verliest z’n streken niet
– Bir Tilki şakalarını kaybetmez
Dit is die major league
– Burası büyük lig.
OG zij me ooit, “We kunnen buigen, maar we breken niet”
– Bir keresinde bana, “eğilebiliriz ama kırılmayız” demişlerdi.
Ik leek 35, in die dagen was ik 19
– 35 Yaşında görünüyordum, o günlerde 19 yaşındaydım.
Jongvolwassen door de pijn en jij begreep ‘t niet
– Genç yetişkin acıdan kurtuldu ve sen anlamadın
Ey, ik dank God, ik heb m’n plek gevonden
– Ey, Tanrıya şükür, yerimi buldum.
Hij is koud, al z’n emoties heeft ie weggedronken
– Üşüyor, tüm duygularını sarhoş ediyor.
Die neppe gasten, net titanic, zijn ze weggezonken
– O sahte adamlar, titanik gibi, batıp gittiler
Heeft hij het beste voor je, is hij de beste voor je
– Senin için en iyisi o mu, senin için en iyisi o mu

Ik heb zoveel dingen staan op m’n wishlist
– İstek listemde çok şey var.
Maar je leeft maar één keer, ik heb niet eens genoeg tijd
– Ama sen sadece bir kez yaşıyorsun, yeterli zamanım bile yok
Vroeger stond ik voor de deur, nu zijn we in dit
– Eskiden kapıdaydım, şimdi bu işin içindeyiz.
Nu wil je bellen naar m’n phone, maar je weet ik heb geen tijd
– Şimdi telefonumu aramak istiyorsun ama zamanım olmadığını biliyorsun.
Voor dat, slechte energie, wil vermijden dat
– Bunun için, kötü enerji, bundan kaçınmak ister misin
Big body Benz als we rijden dan
– Büyük beden Benz kullanırsak o zaman
Kijken naar een ander, ‘k heb geen tijd voor dat
– Bir başkasına bak, ‘Bunun için zamanım yok

Ah, maak geld, spend het allemaal en ik bounce back
– Ah, para kazan, hepsini harca ve geri döneceğim
Big stack in m’n broekzak, smoke die louw weg
– Cebimde büyük bir yığın, dumanı tüttür
Lean, lean in m’n twee cups, tot ik out ben
– Ben gelene kadar 2 bardak benim yalın, yalın,
Bitch, nigga steelt mijn flow, zeg m, “Hou het”
– Kaltak, zenci akışımı çalıyor, “kalsın” de.
Bitch, flikker steelt mijn flow, zeg m, “Hou het”
– Kaltak, ibne akışımı çalıyor, “kalsın” de.
Stack money double, out fast, tot ik out ben
– Yığın para çift, hızla dışarı çıktım kadar
Bad bitch op m’n schoot nu, omdat ik cloud heb
– Şimdi kucağımda kötü kaltak, çünkü bulutum var
Ik en Ashafar, ja we smoken al de loud back
– Ben ve Ashafar, evet yüksek sesle sigara içiyoruz

We hebben het gezien
– Bunu gördük
Als ik niet aan je denk, dan heb je dit ook niet verdient
– Eğer seni düşünmüyorsam, sen de bunu hak etmiyorsun demektir.
Met Asha ben je safe, je zit in de winning team
– Asha ile güvendesin, kazanan takımdasın
Ik zeg je wat er is, broeder, ikke ben niet vies
– Sana ne olduğunu söyleyeyim kardeşim, ben kirli değilim.
Van zoveel tegenslagen, dit geluk is niet misschien
– Pek çok aksilikten, bu mutluluk belki de değil
Ga jij niet achter jou geld aan dan ben je lief
– Eğer paranın peşinden gitmezsen, çok tatlısın.
Ik zal je alles zeggen, motherfucker, ben een G
– Sana her şeyi anlatacağım, orospu çocuğu, ben bir G
Zoveel tegenslagen, hoe dan ook, ik blijf een dief
– O kadar çok talihsizlik, her neyse, hırsız olarak kalıyorum

Ik heb zoveel dingen staan op m’n wishlist
– İstek listemde çok şey var.
Maar je leeft maar één keer, ik heb niet eens genoeg tijd
– Ama sen sadece bir kez yaşıyorsun, yeterli zamanım bile yok
Vroeger stond ik voor de deur, nu zijn we in dit
– Eskiden kapıdaydım, şimdi bu işin içindeyiz.
Nu wil je bellen naar m’n phone, maar je weet ik heb geen tijd
– Şimdi telefonumu aramak istiyorsun ama zamanım olmadığını biliyorsun.
Voor dat, slechte energie, wil vermijden dat
– Bunun için, kötü enerji, bundan kaçınmak ister misin
Big body Benz als we rijden dan
– Büyük beden Benz kullanırsak o zaman
Kijken naar een ander, ‘k heb geen tijd voor dat
– Bir başkasına bak, ‘Bunun için zamanım yok

Ah, maak geld, spend het allemaal en ik bounce back
– Ah, para kazan, hepsini harca ve geri döneceğim
Big stack in m’n broekzak, smoke die louw weg
– Cebimde büyük bir yığın, dumanı tüttür
Lean, lean in m’n twee cups, tot ik out ben
– Ben gelene kadar 2 bardak benim yalın, yalın,
Bitch, nigga steelt mijn flow, zeg m, “Hou het”
– Kaltak, zenci akışımı çalıyor, “kalsın” de.
Bitch, flikker steelt mijn flow, zeg m, “Hou het”
– Kaltak, ibne akışımı çalıyor, “kalsın” de.
Stack money double, out fast, tot ik out ben
– Yığın para çift, hızla dışarı çıktım kadar
Bad bitch op m’n schoot nu, omdat ik cloud heb
– Şimdi kucağımda kötü kaltak, çünkü bulutum var
Ik en Ashafar, ja we smoken al de loud back
– Ben ve Ashafar, evet yüksek sesle sigara içiyoruz

(Trobi on the beat)
– (Trobi vuruşta)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın