Blur – Country House İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

So the story begins
– Böylece hikaye başlıyor

City dweller
– Şehir sakini
Successful fella
– Başarılı adam
Thought to himself “Oops, I’ve got a lot of money
– Kendi kendine şöyle düşündü: “Oops, çok param var
Caught in a rat race, terminally
– Bir fare yarışında yakalandı, ölümcül

I’m a professional cynic
– Ben profesyonel bir alaycıyım.
But my heart’s not in it
– Ama kalbim içinde değil.
I’m paying the price of living life at the limit
– Hayatı sınırda yaşamanın bedelini ödüyorum.
Caught up in the century’s anxiety”
– Yüzyılın endişesine kapıldı”

Yes, it preys on him
– Evet, onu avlıyor.
He’s getting thin
– Zayıflıyor.
Try the simple life
– Basit hayatı dene

He lives in a house
– Bir evde yaşıyor.
A very big house
– Çok büyük bir ev
In the country
– Ülkede

Watching afternoon repeats
– Öğleden sonra tekrarlarını izlemek
And the food he eats
– Ve yediği yemek
In the country
– Ülkede

He takes all manner of pills
– Her türlü hapı kullanıyor.
And piles up analyst bills
– Ve analist faturalarını biriktiriyor
In the country
– Ülkede

Ooh, it’s like an animal farm
– Hayvan çiftliği gibi.
Lots of rural charm
– Bir sürü kırsal cazibe
In the country
– Ülkede

He’s got morning glory
– Sabah zaferi var.
And life’s a different story
– Ve hayat farklı bir hikaye
Everything’s going Jackanory
– Her şey yolunda gidiyor Jackanory
Touched with his own mortality
– Kendi ölümüyle dokundu

He’s reading Balzac
– Balzac okuyor.
Knocking back Prozac
– Prozac’ı geri vurmak
It’s a helping hand
– Bu bir yardım eli
That makes you feel wonderfully bland
– Bu harika mülayim hissettiriyor

Oh, it’s the century’s remedy
– Yüzyılın çaresi.
For the faint at heart
– Kalbin zayıflığı için
A new start
– Yeni bir başlangıç
Try the simple life
– Basit hayatı dene

He lives in a house
– Bir evde yaşıyor.
A very big house
– Çok büyük bir ev
In the country
– Ülkede
He’s got a fog in his chest
– Göğsünde sis var.
So he needs a lot of rest
– Bu yüzden çok dinlenmeye ihtiyacı var
In the country
– Ülkede

He doesn’t drink, smoke, laugh
– İçmiyor, sigara içmiyor, gülmüyor
Takes herbal baths
– Bitki banyoları alır
In the country
– Ülkede

But you’ll come to no harm
– Ama zarar görmeyeceksin.
On the animal farm
– Hayvan çiftliğinde
In the country
– Ülkede

In the country
– Ülkede

In the country
– Ülkede

In the country
– Ülkede
In the country
– Ülkede
(Blow me out, I am so sad, I don’t know why?)
– (Beni havaya uçurun, çok üzgünüm, nedenini bilmiyorum?)
(Blow, blow me out, I am so sad, I don’t know why?)
– (Üfle, üfle beni, çok üzgünüm, nedenini bilmiyorum?)

Oh, he lives in a house
– Bir evde yaşıyor.
A very big house
– Çok büyük bir ev
In the country
– Ülkede

Watching afternoon repeats
– Öğleden sonra tekrarlarını izlemek
And the food he eats
– Ve yediği yemek
In the country
– Ülkede

He takes all manner of pills
– Her türlü hapı kullanıyor.
And piles up analyst bills
– Ve analist faturalarını biriktiriyor
In the country
– Ülkede

Oh, it’s like an animal farm
– Hayvan çiftliği gibi.
Lots of rural charm
– Bir sürü kırsal cazibe
In the country
– Ülkede

Oh, he lives in a house
– Bir evde yaşıyor.
A very big house
– Çok büyük bir ev
In the country
– Ülkede

He’s got a fog in his chest
– Göğsünde sis var.
So he needs a lot of rest
– Bu yüzden çok dinlenmeye ihtiyacı var
In the country
– Ülkede

He doesn’t drink, smoke, laugh
– İçmiyor, sigara içmiyor, gülmüyor
Takes herbal baths
– Bitki banyoları alır
In the country
– Ülkede

But you’ll come to no harm
– Ama zarar görmeyeceksin.
On the animal farm
– Hayvan çiftliğinde
In the country
– Ülkede
La, la, la, la
– La, la, la, la

I wanna be
– Olmak istiyorum
I wanna be
– Olmak istiyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın