Bob Marley & The Wailers – Satisfy My Soul İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh, please don’t you rock my boat (don’t rock my boat)
– Lütfen teknemi sallama (teknemi sallama)
‘Cause I don’t want my boat to be rockin’ (don’t rock my boat)
– Çünkü teknemin sallanmasını istemiyorum (teknemi sallama)
Oh, please don’t you rock my boat, no, no (don’t rock my boat)
– Lütfen teknemi sallama, hayır, hayır (teknemi sallama)
‘Cause I don’t want my boat to be rockin’ (don’t rock my boat)
– Çünkü teknemin sallanmasını istemiyorum (teknemi sallama)

I’m telling you that, oh, oh-whoa, whoa
– Sana söylüyorum, oh, oh-whoa, whoa
I like it, like it this (I like it like this, I like it like this)
– Sevdim, bu gibi (bunu seviyorum, bunu seviyorum)
So keep it steady, like this (I like it like this)
– Çok dikkatli ol, bu gibi (ben böyle seviyorum)
And you should know, you should know by now
– Ve bilmelisin, şimdiye kadar bilmelisin
I like it (I like it like this) I like it like this (I like it like this, I like it like this)
– (Ben böyle seviyorum) bunun gibi (ben böyle seviyorum)onu seviyorum, bunu seviyorum
I like it like this, ooh yeah! (I like it like this)
– Böyle hoşuma gitti, ooh evet! (Bu şekilde seviyorum)

(Satisfy my soul) you satisfy my soul, oh yeah (satisfy my soul)
– (Ruhumu tatmin et) ruhumu tatmin ediyorsun, oh evet (ruhumu tatmin et)
(Satisfy my soul) you satisfy my soul (satisfy my soul)
– (Ruhumu tatmin et) ruhumu tatmin ediyorsun (ruhumu tatmin et)
Every little action (satisfy my soul)
– Her küçük eylem (ruhumu tatmin et)
There’s a reaction (satisfy my soul)
– Bir tepki var (ruhumu tatmin et)
Oh, can’t you see what you’ve done for me, oh, yeah!
– Oh, benim için ne yaptığını görmüyor musun, oh, evet!
I am happy inside all, all of the time, oh-oh
– İçimde her zaman mutluyum, her zaman, oh-oh

When we (bend) bend a new corner
– Yeni bir köşeyi bükdüğümüzde
I feel like a (sweep) sweepstake winner
– Bir (süpürme) çekiliş galibi gibi hissediyorum
When I meet you around the corner (round the corner)
– Seninle köşeyi döndüğümde (köşeyi döndüğümde)
You make me feel like a sweepstake winner (a sweep, a sweepstake winner)
– Beni bir çekiliş galibi gibi hissettiriyorsun (bir süpürme, bir çekiliş galibi)

Whoa, child! Can’t you see? You must believe me!
– Vay, evladım! Görmüyor musun? Bana inanmalısın!
Oh, darling, darling, I’m calling, calling
– Oh, sevgilim, sevgilim, arıyorum, arıyorum
Can’t you see? Why won’t you believe me?
– Görmüyor musun? Neden bana inanmıyorsun?
Oh, darling, darling, I’m calling, calling (calling, calling, calling, calling)
– Oh, sevgilim, sevgilim, arıyorum, arıyorum (arıyorum, arıyorum, arıyorum, arıyorum)

When I meet you around the corner
– Seninle köşede buluştuğumda
Oh, I said, “Baby, never let me be a loner”
– “Bebeğim, asla yalnız olmama izin verme” dedim.
And then you hold me tight, you make me feel all right
– Ve sonra bana sımsıkı sarıldın, kendimi iyi hissettirdin.
Yes, when you hold me tight, you made me feel all right
– Evet, bana sımsıkı sarıldığın zaman, iyi hissetmemi sağladın.

Whoa, honey, can’t you see? Don’t you believe me?
– Tatlım, görmüyor musun? Bana inanmıyor musun?
Oh, darling, darling, I’m callin’, callin’
– Oh, sevgilim, sevgilim, arıyorum, arıyorum
Can’t you see? Why won’t you believe me?
– Görmüyor musun? Neden bana inanmıyorsun?
Oh, darling, darling, I’m callin’, callin’ (calling, calling, calling, calling)
– Oh, sevgilim, sevgilim, arıyorum, arıyorum (arıyorum, arıyorum, arıyorum, arıyorum)

Satisfy my soul
– Ruhumu tatmin et
Satisfy my soul
– Ruhumu tatmin et
Satisfy my soul
– Ruhumu tatmin et
Satisfy my soul
– Ruhumu tatmin et

That’s all I want you to do (satisfy my soul)
– Senden tek istediğim bu (ruhumu tatmin et)
That’s all I’ll take from you (satisfy my soul)
– Senden alacağım tek şey bu (ruhumu tatmin et)
Satisfy my soul
– Ruhumu tatmin et
Satisfy my soul
– Ruhumu tatmin et




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın