Brando – Look Into My Eyes İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Look into my eyes
– Gözlerimin içine bak
Can you see they’re open wide
– Geniş açık olduklarını görebiliyor musun
Would I lie to you? Would I lie to you?
– Sana hiç yalan söyler miyim? Sana hiç yalan söyler miyim?
Don’t you know it’s true?
– Doğru olduğunu bilmiyor musun?
There’s no one else but you
– Başka kimse yok ama
Would I lie to you? Would I lie to you, babe?
– Sana hiç yalan söyler miyim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?

It’s hard for me to demonstrate
– Bunu göstermek benim için zor
That I’m at work when I stay up late
– Geç saatlere kadar kaldığımda işte olduğumu
Club girls call, wanna serenade
– Kulüp kızları Ara, serenat yapmak ister misin
So I’ll bowl ball just to feel the need
– Bu yüzden sadece ihtiyacı hissetmek için Top oynayacağım

Time, there ain’t no plan
– Zaman, plan yok
I’m just a man
– Ben sadece bir erkeğim
And I’ll always want you
– Ve her zaman seni istiyorum

It’s hard for me to love you like I do
– Seni sevdiğim gibi sevmek benim için zor
When I’m always on the road
– Her zaman Yoldayken
Baby you should know
– Bebeğim bilmelisin
It’s hard for me to love you just to prove
– Seni sevmek benim için zor sadece kanıtlamak için
I ain’t jealous when you go, yeah (Oh-oh-oh)
– Gittiğinizde kıskanmıyorum, Evet (Oh-oh-oh)

Look into my eyes
– Gözlerimin içine bak
Can you see they’re open wide
– Geniş açık olduklarını görebiliyor musun
Would I lie to you? Would I lie to you, babe?
– Sana hiç yalan söyler miyim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?
Don’t you know it’s true?
– Doğru olduğunu bilmiyor musun?
There’s no one else but you
– Başka kimse yok ama
Would I lie to you, babe? Would I lie to you, babe?
– Sana yalan söyler miyim bebeğim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?

Back of the car, you start to jump on me
– Arabanın arkasında, üzerime atlamaya başlıyorsun.
Like Heaven you are just fightin’ to know me
– Cennet gibi sadece beni tanımak için savaşıyorsun
And I, I fell in love again
– Ve ben, tekrar aşık oldum
And I ain’t lookin’ for a friend
– Ve ben bir arkadaş aramıyorum

It’s hard for me to love you like I do
– Seni sevdiğim gibi sevmek benim için zor
When I’m always on the road
– Her zaman Yoldayken
Baby you should know
– Bebeğim bilmelisin
It’s hard for me to love you just to prove
– Seni sevmek benim için zor sadece kanıtlamak için
I ain’t jealous when you go, yeah (Oh-oh-oh)
– Gittiğinizde kıskanmıyorum, Evet (Oh-oh-oh)

Look into my eyes
– Gözlerimin içine bak
Can you see they’re open wide
– Geniş açık olduklarını görebiliyor musun
Would I lie to you? Would I lie to you, babe?
– Sana hiç yalan söyler miyim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?
Don’t you know it’s true?
– Doğru olduğunu bilmiyor musun?
There’s no one else but you
– Başka kimse yok ama
Would I lie to you, babe? Would I lie to you, babe?
– Sana yalan söyler miyim bebeğim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?

Look into my eyes
– Gözlerimin içine bak
Can you see they’re open wide
– Geniş açık olduklarını görebiliyor musun
Would I lie to you? Would I lie to you, babe?
– Sana hiç yalan söyler miyim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?
Don’t you know it’s true?
– Doğru olduğunu bilmiyor musun?
There’s no one else but you
– Başka kimse yok ama
Would I lie to you, babe? Would I lie to you, babe?
– Sana yalan söyler miyim bebeğim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?

Look into my eyes
– Gözlerimin içine bak
Can you see they’re open wide
– Geniş açık olduklarını görebiliyor musun
Would I lie to you? Would I lie to you, babe?
– Sana hiç yalan söyler miyim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?
Don’t you know it’s true?
– Doğru olduğunu bilmiyor musun?
There’s no one else but you
– Başka kimse yok ama
Would I lie to you, babe? Would I lie to you, babe?
– Sana yalan söyler miyim bebeğim? Sana yalan söyler miyim bebeğim?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın