This ’94 Ford gets me A to B
– Bu 94 Ford beni A’dan B’ye götürüyor
This old tin roof ain’t never had a leak
– Bu eski teneke çatıda hiç sızıntı olmadı
Who needs a swimming pool when you got a creek
– Bir dere olduğunda kim bir yüzme havuzuna ihtiyaç duyar
Yeah, this guy’s got everything he’ll ever need
– Evet, bu adam ihtiyacı olan her şeye sahip
I don’t need six figures, my bank account bigger
– Altı rakama ihtiyacım yok, banka Hesabım daha büyük
Pile of cash don’t make me richer (Naw)
– Nakit yığını beni daha zengin yapmaz (Naw)
Give me a wrap around porch swing swinging
– Bana sundurma salıncak sallanan etrafında bir şal ver
Five-acre pond with a night crawler sinking
– Bir gece paletli batan beş dönümlük gölet
Girl in my hand and the other one drinking that Bud Light
– Kız içinde benim el ve The diğer bir içme o Bud ışık
Yeah, that’s my kinda money
– Evet, bu benim param.
I’m good with what the good Lord’s giving
– Tanrı’nın verdiği şeyle iyiyim.
Dirt under my boots and the air I’m breathing
– Botlarımın altındaki kir ve soluduğum hava
Lose every penny, I’d still be winning
– Her kuruşunu kaybet, yine de kazanıyor olurdum
I’m trying to make a life, not a living
– Bir hayat kurmaya çalışıyorum, yaşamak değil
Whoa oh oh, whoa oh oh
– Hop oh oh, hop oh oh
Trying to make a life, not a living
– Bir hayat kurmaya çalışıyorum, yaşamak değil
Whoa oh oh, whoa oh oh
– Hop oh oh, hop oh oh
No, you can’t take nothing with you when you go
– Hayır, giderken yanına hiçbir şey alamazsın.
Yeah, the time that you got’s about as good as gold
– Evet, zamanın altın kadar iyi.
Got a girl that I love that I get to hold
– # Sevdiğim bir kız var elimde #
Thank God for what I got, not what I don’t
– Yok ben bilmiyorum ne var ne şükür,
I don’t need six figures, my bank account bigger
– Altı rakama ihtiyacım yok, banka Hesabım daha büyük
Pile of cash don’t make me richer, no
– Nakit yığını beni daha zengin yapmaz, hayır
Give me a wrap around porch swing swinging
– Bana sundurma salıncak sallanan etrafında bir şal ver
Five-acre pond with a night crawler sinking
– Bir gece paletli batan beş dönümlük gölet
Girl in my hand and the other one drinking that Bud Light
– Kız içinde benim el ve The diğer bir içme o Bud ışık
Yeah, that’s my kinda money
– Evet, bu benim param.
I’m good with what the good Lord’s giving
– Tanrı’nın verdiği şeyle iyiyim.
Dirt under my boots and the air I’m breathing
– Botlarımın altındaki kir ve soluduğum hava
Lose every penny, I’d still be winning
– Her kuruşunu kaybet, yine de kazanıyor olurdum
I’m trying to make a life, not a living
– Bir hayat kurmaya çalışıyorum, yaşamak değil
Whoa oh oh, whoa oh oh
– Hop oh oh, hop oh oh
Trying to make a life, not a living
– Bir hayat kurmaya çalışıyorum, yaşamak değil
Whoa oh oh, whoa oh oh
– Hop oh oh, hop oh oh
Give me a wrap around porch swing swinging
– Bana sundurma salıncak sallanan etrafında bir şal ver
Five-acre pond with a night crawler sinking
– Bir gece paletli batan beş dönümlük gölet
Girl in my hand, and the other one drinking that Bud Light
– Elimdeki kız ve diğeri Bud Light’ı içiyor
Yeah, that’s my kinda money
– Evet, bu benim param.
I’m good with what the good Lord’s giving
– Tanrı’nın verdiği şeyle iyiyim.
Dirt under my boots and the air I’m breathing
– Botlarımın altındaki kir ve soluduğum hava
Lose every penny, I’d still be winning
– Her kuruşunu kaybet, yine de kazanıyor olurdum
I’m trying to make a life not a living
– Bir hayat değil, bir hayat kurmaya çalışıyorum
Whoa oh oh, whoa oh oh
– Hop oh oh, hop oh oh
Trying to make a life, not a living
– Bir hayat kurmaya çalışıyorum, yaşamak değil
Whoa oh oh, whoa oh oh
– Hop oh oh, hop oh oh
Trying to make a life, not a living
– Bir hayat kurmaya çalışıyorum, yaşamak değil

Brett Kissel – Make a Life, Not a Living İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.