Bring Me The Horizon – And The Snakes Start To Sing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

I’ve lost the plot again
– Komploya yine yenildim
Tell your friends to sharpen their teeth
– Arkadaşlarına dişlerini keskinleştirmelerini söyle
There’s a few quid to be made…
– Burada yapılacak biraz iş var


And my soul’s a sorry state
– Ve ruhum bir özür durumu
So come on down, you’re empty lovers.
– Öyleyse aşağı gelin, siz boş aşıklar
Worms come out of the woodwork
– Kurtçuklar parkeden dışarı çıkıyor


And the snakes start to sing.
– Ve yılanlar şarkı söylemeye başlıyor


Do you feel the chill,
– Soğuğu hissettin mi,
Clawing at the back of your neck?
– Boynunun arkasını pençeleyen?
I start to spill.
– Saçmaya başlıyorum
Did you really think that you could fix me?
– Gerçekten beni iyileştirebileceğini düşündün mü?
They’ll sell your bones for another roll.
– Kemiklerini başka bir tomar için satacaklar
Well sharpen your teeth.
– Dişlerini iyi keskinleştir
Tell yourself that it’s just business.
– Kendine bunun sadece iş olduğunu söyle


Worms come out of the woodwork.
– Kurtuklar parkeden dışarı çıkıyor
Leeches crawl from out of the dirt
– Sülükler pislikten dışarı sürünüyor
Rats come out of the holes they call home,
– Sıçanlar ev dedikleri deliklerden çıkıyor
I fall apart.
– Düşüyorum
And the snakes start to sing.
– Ve yılanlar şarkı söylemeye başlıyor


Don’t say I’m better off dead,
– Ölüyken daha iyi olduğumu söyleme
‘Cause heaven’s full and hell won’t have me.
– Çünkü cennet dolu ve cehennem beni alamayacak
Won’t you make some room in your bed?
– Yatağında bir oda yapmayacak mısın?
Oh, well you could lock me up in your heart,
– Oh, pekala beni kalbine kilitleyebilirdin
And throw away the key.
– Ve anahtarı uzaklara fırlatabilirdin
Won’t you take me out of my head?
– Aklımı başımdan almayacak mısın?


I’m just a would’ve been, could’ve been,
– Ben sadece olurdum, olabilirdim
Should’ve been, never was and never ever will be.
– Olmalıydım, hiç olmadım ve olmayacağım
Well sharpen your teeth.
– Dişlerini iyi keskinleştir
Tell yourself that it’s just business.
– Kendine bunun sadece iş olduğunu söyle
Would’ve been, could’ve been,
– Olurdu, olabilirdi
Should’ve been, never was, and never ever will be.
– Olmalıydı, hiç olmadı ve olmayacak
Worms come out of the woodwork,
– Kurtçuklar parkeden dışarı çıkıyor
And the snakes start to sing.
– Ve yılanlar şarkı söylemeye başlıyor


Worms come out of the woodwork.
– Kurtuklar parkeden dışarı çıkıyor
Leeches crawl from out of the dirt
– Sülükler pislikten dışarı sürünüyor
Rats come out of the holes they call home,
– Sıçanlar ev dedikleri deliklerden çıkıyor
I fall apart.
– Düşüyorum
And the snakes start to sing.
– Ve yılanlar şarkı söylemeye başlıyor


If you can’t soar with the eagles,
– Eğer kartallarla uçamıyorsan
Then don’t fly with the flock.
– Sürüyle de uçamazsın
Are you still getting high?
– Hala yükseliyor musun?
Did you catch your own reflection,
– Kendi yansımanı yakaladın mı,
In the knife my mother held?
– Annemin kavradığı bıçaktaki?
Or the hell in my father’s eyes?
– Ya da babamın gözlerindeki cehennemdeki?


If you can’t soar with the eagles,
– Eğer kartallarla uçamıyorsan
Then don’t fly with the flock.
– Sürüyle de uçamazsın
Are you still getting by?
– Hala iyi misin?
Was I your knight in shining armour?
– Ben parlayan zırhındaki şövalye miydim?
The apple of your eye?
– Gözbebeğin?
Or just a step to climb?
– Ya da tırmanmak için bir adım?


If you can’t soar with the eagles,
– Eğer kartallarla uçamıyorsan
Then don’t fly with the flock.
– Sürüyle de uçamazsın
Are you still getting high?
– Hala yükseliyor musun?
Did you catch your own reflection,
– Kendi yansımanı yakaladın mı,
In the knife my mother held?
– Annemin kavradığı bıçaktaki?
Or the hell in my father’s eyes?
– Ya da babamın gözlerindeki cehennemdeki?


If you can’t soar with the eagles,
– Eğer kartallarla uçamıyorsan
Then don’t fly with the flock.
– Sürüyle de uçamazsın
Are you still getting by?
– Hala iyi misin?
Was I your knight in shining armour?
– Ben parlayan zırhındaki şövalye miydim?
Or the apple of your eye?
– Ya da gözbebeğin?
Or just a step, a fucking step to climb!
– Ya da sadece bir adım, tırmanmak için lanet bir adım!




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın