Britney Spears – Overprotected İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I need time (Time), love (Love), joy (Joy)
– Zamana ihtiyacım var (Zaman), aşk (Aşk), sevinç (Sevinç)
I need space, love
– Uzaya ihtiyacım var aşkım.
I need… me
– İhtiyacım var… beni
(Action!)
– (Aksiyon!)

Say hello to the girl that I am
– Olduğum kıza merhaba de.
You’re gonna have to see through my perspective
– Benim bakış açımı görmen gerekecek.
I need to make mistakes just to learn who I am
– Sadece kim olduğumu öğrenmek için hata yapmam gerekiyor.
And I don’t wanna be so damn protected
– Ve bu kadar çok korunmak istemiyorum.

There must be another way
– Başka bir yolu olmalı
‘Cause I believe in taking chances
– Çünkü risk almaya inanıyorum.
But who am I to say what a girl is to do?
– Ama kim bir kız için ne diyeyim?
God, I need some answers
– Tanrım, bazı cevaplara ihtiyacım var.

What am I to do with my life?
– Hayatımla ne yapacağım?
(You will find it out, don’t worry)
– (Bunu öğreneceksin, endişelenme)
How am I supposed to know what’s right?
– Ne kadar doğru, ne bilebilirim?
(You just gotta do it your way)
– (Sadece istediğin gibi yapmalısın)
I can’t help the way I feel
– Nasıl hissettiğime engel olamıyorum.
But my life has been so overprotected
– Ama hayatım çok fazla korundu.

I’ll tell ’em what I like, what I want, and what I don’t
– Ne istediğimi ve ne ben ne söylerim
But every time I do, I stand corrected
– Ama her yaptığımda düzeltiliyorum.
Things that I’ve been told
– Bana söylenen şeyler
I can’t believe what I hear about the world
– Dünya hakkında duyduklarıma inanamıyorum.
I realize I’m overprotected
– Aşırı korunduğumun farkındayım.

There must be another way
– Başka bir yolu olmalı
‘Cause I believe in taking chances
– Çünkü risk almaya inanıyorum.
But who am I to say what a girl is to do?
– Ama kim bir kız için ne diyeyim?
God, I need some answers
– Tanrım, bazı cevaplara ihtiyacım var.

What am I to do with my life?
– Hayatımla ne yapacağım?
(You will find it out, don’t worry)
– (Bunu öğreneceksin, endişelenme)
How am I supposed to know what’s right?
– Ne kadar doğru, ne bilebilirim?
(You just gotta do it your way)
– (Sadece istediğin gibi yapmalısın)
I can’t help the way I feel (Help the way I feel)
– Hissettiğim şekilde yardım edemem (Hissettiğim şekilde yardım et)
But my life has been so overprotected
– Ama hayatım çok fazla korundu.

I need time, love
– Zamana ihtiyacım var aşkım.
I need space
– Alana ihtiyacım var
(This is it, this is it)
– (İşte bu, işte bu)

I don’t need nobody telling me just what I wanna
– Kimsenin bana ne istediğimi söylemesine ihtiyacım yok.
What I, what, what, what I’m gonna (I need) do about my destiny
– Ne, ne, ne, kaderim hakkında ne yapacağım (ihtiyacım var)
I say no, no, nobody’s telling me just what I wanna do, do
– Hayır diyorum, hayır, kimse bana ne yapmak istediğimi söylemiyor.
I’m so fed up with people telling me to be someone else but me
– İnsanlar başkası olmak bana çok bıktım ama ben
(Action!)
– (Aksiyon!)

What am I to do with my life?
– Hayatımla ne yapacağım?
(You will find it out, don’t worry)
– (Bunu öğreneceksin, endişelenme)
How am I supposed to know what’s right?
– Ne kadar doğru, ne bilebilirim?
(You just gotta do it your way)
– (Sadece istediğin gibi yapmalısın)
I can’t help the way I feel
– Nasıl hissettiğime engel olamıyorum.
But my life has been so overprotected
– Ama hayatım çok fazla korundu.

I don’t need nobody telling me just what I wanna
– Kimsenin bana ne istediğimi söylemesine ihtiyacım yok.
What I, what, what, what I’m gonna do about my destiny
– Ne, ne, ne, kaderimle ilgili ne yapacağım
I say no, no, nobody’s telling me just what I wanna do, do
– Hayır diyorum, hayır, kimse bana ne yapmak istediğimi söylemiyor.
I’m so fed up with people telling me to be someone else but me
– İnsanlar başkası olmak bana çok bıktım ama ben

What am I to do with my life?
– Hayatımla ne yapacağım?
(You will find it out, don’t worry)
– (Bunu öğreneceksin, endişelenme)
How am I supposed to know what’s right?
– Ne kadar doğru, ne bilebilirim?
(You just gotta do it your way)
– (Sadece istediğin gibi yapmalısın)
I can’t help the way I feel (Help the way I feel)
– Hissettiğim şekilde yardım edemem (Hissettiğim şekilde yardım et)
But my life has been so overprotected
– Ama hayatım çok fazla korundu.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın