Bruno Martini, IZA & Timbaland – Bend The Knee İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah
– Evet
Yeah
– Evet

This is a riot
– Bu bir isyan
You kept me in silence
– Beni sessiz tuttun.
Now I’m saying it all (what you saying baby?)
– Şimdi hepsini söylüyorum (ne diyorsun bebeğim?)
‘Cause nobody wonders
– Çünkü kimse merak etmiyor
That under the covers
– Bu örtülerin altında
You smother us all
– Hepimizi boğuyorsun.

Say what you want, gimme the rules
– Ne istediğini söyle, bana kuralları ver
Make me take off the clothes that I choose
– Seçtiğim kıyafetleri çıkarmamı sağla.
‘Cause you’re so insecure
– Çünkü çok güvensizsin.
Don’t even know what for
– Ne için olduğunu bile bilmiyorum
You look so fragile, less masculine
– Çok kırılgan görünüyorsun, daha az erkeksi
When you complain and ask where I’ve been
– Şikayet ettiğinde ve nerede olduğumu sorduğunda
You want something
– Bir şey istiyorsun

Better bend the knee, you
– Dizini büksen iyi olur.
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee
– Diz çökmek mi
Better bend the knee, you
– Dizini büksen iyi olur.
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee
– Diz çökmek mi
Better bend the knee
– Dizinizi daha iyi bükün

What you saying to me, girl?
– Bana ne diyorsun kızım?
What you saying to me, girl?
– Bana ne diyorsun kızım?
What you saying to me, girl?
– Bana ne diyorsun kızım?

This is a protest
– Bu bir protesto
It’s time to confess
– İtiraf etme zamanı
‘Cause you played it all wrong
– Çünkü yanlış oynadın.
‘Cause nobody wonders (nobody wonders)
– (Kimse harikalar çünkü kimse harikalar )
That under the covers (under the covers)
– Bu kapakların altında (kapakların altında)
You smother us all
– Hepimizi boğuyorsun.

Say what you want, gimme the rules
– Ne istediğini söyle, bana kuralları ver
Make me take off the clothes that I choose
– Seçtiğim kıyafetleri çıkarmamı sağla.
‘Cause you’re so insecure
– Çünkü çok güvensizsin.
Don’t even know what for
– Ne için olduğunu bile bilmiyorum
You look so fragile, less masculine
– Çok kırılgan görünüyorsun, daha az erkeksi
When you complain, you ask where I’ve been (what you want, baby?)
– Şikayet ettiğinde, nerede olduğumu soruyorsun (ne istiyorsun bebeğim?)
You want something
– Bir şey istiyorsun

Better bend the knee, you
– Dizini büksen iyi olur.
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee
– Diz çökmek mi
Better bend the knee, you
– Dizini büksen iyi olur.
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee
– Diz çökmek mi

Living alone
– Yalnız yaşamak
Calling night and day
– Gece ve gündüz arama
Make me play your game
– Oyununu oynamamı sağla.
I’m fine on my own
– Kendi başıma iyiyim
Going solo
– Yalnız gidiyor
In my own company
– Kendi şirketimde
Better know your place
– Yerinizi daha iyi bilin

Better bend the knee, you
– Dizini büksen iyi olur.
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee
– Diz çökmek mi
Better bend the knee, you
– Dizini büksen iyi olur.
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee, you
– Dizini bük, sen
You bend the knee
– Diz çökmek mi
Better bend the knee
– Dizinizi daha iyi bükün

What you saying to me, girl? (Just bend the knee)
– Bana ne diyorsun kızım? (Sadece dizinizi bükün)
What you saying to me? (Please bend the knee)
– Bana ne diyorsun? (Lütfen dizinizi bükün)
What you saying to me?
– Bana ne diyorsun?
Just bend the knee
– Sadece dizinizi bükün
Yeah
– Evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın