It’s like candy
– Şeker gibi
I can feel it when you walk
– Yürürken hissedebiliyorum.
Even when you talk it takes over me
– Konuştuğun zaman bile beni ele geçiriyor.
You’re so dandy
– Çok züppesin.
I wanna know
– Bilmek istiyorum
Can you feel it too just like I do
– Sen de benim gibi hissedebiliyor musun
(Hoo!)
– (Hoo!)
This stuff is starting now
– Bu iş şimdi başlıyor.
It’s the same feeling
– Aynı duygu
I always seem to get around you
– Her zaman senin etrafında dolaşıyor gibiyim.
There’s no mistaking; I’m clearly taken
– Yanlışlık yok; Açıkça alındım.
By the simple mere thought of you
– Senin basit düşüncenle
(Oh!)
– (Oh!)
This stuff is starting now
– Bu iş şimdi başlıyor.
This stuff is starting now
– Bu iş şimdi başlıyor.
This stuff is starting now
– Bu iş şimdi başlıyor.
(Hoo!)
– (Hoo!)
My eyes roll in my head
– Gözlerim kafamın içinde yuvarlanıyor
I toss and turn in my bed
– Fırlatıp yatağıma dönüyorum.
In the morning when I think about you
– Sabah seni düşündüğümde
(Yes I do)
– (Evet.)
Simply put, you’re the reason why
– Basitçe söylemek gerekirse, bunun nedeni sensin
Even though I’m real shy
– Çok utangaç olmama rağmen
(Real shy)
– (Gerçekten utangaç)
I attempt to look my best for you
– Sizin için en iyi şekilde görünmek niyetindeyim
(Indeed I do, just for you)
– (Gerçekten, sadece senin için yapıyorum)
Cause you affect me, fascinate me
– Çünkü beni etkiliyorsun, büyülüyorsun
I thank heaven for the things that you do
– Yaptığın şeyler için tanrı’ya şükrediyorum.
It’s like candy
– Şeker gibi
You sure are sweet – Sweet!
– Kesinlikle çok tatlısın!
You’re so dandy
– Çok züppesin.
You’re taking my appetite – but it’s all right
– İştahımı alıyorsun ama sorun değil.
It’s like candy
– Şeker gibi
(Ooh, vanilla! Oh chocolate!)
– (Ooh, vanilya! Ah çikolata!)
You look real nice, wrapped up tight
– Çok güzel görünüyorsun, sıkı sıkı sarılmışsın.
You’re so dandy
– Çok züppesin.
You’re giving me a heart attack
– Bana kalp krizi geçirtiyorsun.
It’s the kind I like
– Benim sevdiğim gibi
It’s like candy…
– Şeker gibi…
You’re so dandy…
– Çok züppesin…
You’re like a brand new feeling
– Bir marka gibi hissediyorum yenisin
In a special way
– Özel bir şekilde
A surprise package
– Sürpriz paket
On a bright clear sunny day
– Aydınlık ve açık güneşli bir günde
And wrapped up tight
– Ve sıkıca sarılmış
(So good – so good)
– (Çok iyi – çok iyi)
Strawberry! raspberry!
– Çilek! ahududu!
All those good thangs!
– Tüm o iyi vuruşlar!
Violets and gumdrops
– Menekşeler ve sakızlar
That’s what you’re saying to me
– Bana söylediğin şey bu.
(Ow!)
– (Ow!)
(Sweet candy – candy)
– (Tatlı şeker – şeker)
It’s like candy
– Şeker gibi
Sure seems like good candy to me
– Bana iyi bir şeker gibi geldi.
You’re so dandy
– Çok züppesin.
Just keep doing what you do
– Sadece yaptığın şeyi yapmaya devam et

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.