TANTAS ALTURAS QUE NINGUÉM OUVIA
– O KADAR ÇOK YÜKSEKLİK Kİ KİMSE DUYMADI
AQUILO QUE EU NÃO PODIA DIZER AMANHÃ
– YARIN SÖYLEYEMEDİKLERİM
TANTO JUREI QUE NUNCA PECARIA
– BU YÜZDEN ASLA GÜNAH İŞLEMEYECEĞİME YEMİN ETTİM.
E ENQUANTO O DIZIA
– VE DEDİĞİM SÜRE
MORDIA A MAÇÃ
– ELMAYI ISIRDI
TANTAS ALTURAS QUE NINGUÉM OUVIA
– O KADAR ÇOK YÜKSEKLİK Kİ KİMSE DUYMADI
AQUILO QUE EU NÃO PODIA DIZER AMANHÃ
– YARIN SÖYLEYEMEDİKLERİM
TANTO JUREI QUE NUNCA PECARIA
– BU YÜZDEN ASLA GÜNAH İŞLEMEYECEĞİME YEMİN ETTİM.
E ENQUANTO O DIZIA
– VE DEDİĞİM SÜRE
MORDIA A MAÇÃ
– ELMAYI ISIRDI
Agarra naquilo que é teu
– Senin olanı al
Mantém a firmeza na mão
– Sıkılığı elinde tutar
Perdoa se te aconteceu
– Başına geldiyse affet.
Mas caga para quem for embora
– Ama kim giderse gitsin
Agarra naquilo que é teu
– Senin olanı al
Mantém a firmeza na mão
– Sıkılığı elinde tutar
Perdoa se te aconteceu
– Başına geldiyse affet.
Mas caga para quem for embora
– Ama kim giderse gitsin
Olha para a pinta do galã
– Şu kalp atışına bak.
Todo Cartier, Mont Blanc
– Tüm Cartier, Mont Blanc
Acorda quando anoiteceu
– Gece olduğunda uyan
Mas quando se deita é manhã
– Ama yatağa gittiğinde sabah oluyor.
Quero um Ferrari para a mamã
– Annem için bir Ferrari istiyorum.
E se não fosse o rap o que tinha acontecido?
– Ya rap olmasaydı ne olurdu?
Eu tenho uma noção
– Bir fikrim var
No sítio onde eu paro nunca tinha aparecido
– Durduğum yerde hiç görünmemişti
As vezes olho à volta tenho pena
– Bazen etrafa bakıp üzülüyorum.
Sei que vão dizer não tou na mesma
– Yine de hayır diyeceklerini biliyorum.
A vossa cabeça é muito pequena
– Kafan çok küçük
Tu ficas a sorrir com as hienas
– Sırtlanlarla gülümsemeye devam ediyorsun.
E para ela não andar com um cagão
– Ve onun bir bok çukuruyla yürümemesi için
Ela só te assumiu na quarentena
– Seni sadece karantinaya aldı.
Quantos é que falam
– Kaç kişi konuşuyor
Quantos é que são
– Kaç tane var
Tenta mandar em mim não vale a pena
– Bana göndermeye çalışmak buna değmez.
A cuspir no prato onde pitou
– Çukurlaştığı tabağa tükürmek
Então agora tu fala seu cão
– Şimdi köpeğini konuşuyorsun.
Quem não te fala
– Kim seninle konuşmuyor
Vem-me dizer alô
– Gel bana merhaba de.
Eu tou numa nuvem sentado
– Bir bulutun içinde oturuyorum
A olhar para a vista
– Manzaraya bakmak
Tou longe do chão
– Tou yerden uzakta
TANTAS ALTURAS QUE NINGUÉM OUVIA
– O KADAR ÇOK YÜKSEKLİK Kİ KİMSE DUYMADI
AQUILO QUE EU NÃO PODIA DIZER AMANHÃ
– YARIN SÖYLEYEMEDİKLERİM
TANTO JUREI QUE NUNCA PECARIA
– BU YÜZDEN ASLA GÜNAH İŞLEMEYECEĞİME YEMİN ETTİM.
E ENQUANTO O DIZIA
– VE DEDİĞİM SÜRE
MORDIA A MAÇÃ
– ELMAYI ISIRDI
TANTAS ALTURAS QUE NINGUÉM OUVIA
– O KADAR ÇOK YÜKSEKLİK Kİ KİMSE DUYMADI
AQUILO QUE EU NÃO PODIA DIZER AMANHÃ
– YARIN SÖYLEYEMEDİKLERİM
Então olha pra mim
– O yüzden bana bak
Tou na mesma
– Aynı şekilde Tou
Olha pra mim
– Bana bak
Tou na mesma
– Aynı şekilde Tou
Eu tenho ouro no meu pulmão
– Ciğerimde altın var.
Estou num mar de água benta
– Kutsal su denizindeyim
Quem não gosta de mim
– Kim beni sevmiyor
Tenho pena
– Üzgünüm
Segui o sonho estou na venda
– Satışta olduğum rüyayı takip ettim.
Fala do carro da vivenda
– Villa arabası hakkında konuş
Então fica a espera que eu te atenda
– O zaman sana cevap vermemi bekle.
Então olha pra mim
– O yüzden bana bak
Tou na mesma
– Aynı şekilde Tou
Olha pra mim
– Bana bak
Tou na mesma
– Aynı şekilde Tou
Eu tenho ouro no meu pulmão
– Ciğerimde altın var.
Estou num mar de água benta
– Kutsal su denizindeyim
Quem não gosta de mim
– Kim beni sevmiyor
Tenho pena
– Üzgünüm
Segui o sonho estou na venda
– Satışta olduğum rüyayı takip ettim.
Fala do carro da vivenda
– Villa arabası hakkında konuş
Então fica a espera que eu te atenda
– O zaman sana cevap vermemi bekle.

Cantor Dillaz – Maça Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.