(Do you ever feel)
– (Hiç hissediyor musun)
(Do you ever feel)
– (Hiç hissediyor musun)
(Do you)
– (Öyle mi)
Do you ever feel like a plastic bag?
– Hiç plastik torba gibi hissettin mi?
Drifting through the wind, wanting to start again
– Rüzgarda sürükleniyor, yeniden başlamak istiyor
Do you ever feel, feel so paper-thin?
– Hiç bu kadar kağıt inceliğini hissettin mi?
Like a house of cards, one blow from caving in
– Bir kart evi gibi, mağaradan bir darbe
Do you ever feel already buried deep?
– Hiç derinlere gömüldüğünü hissettin mi?
Six feet under scream, but no one seems to hear a thing
– Çığlık altında altı fit, ama kimse bir şey duymuyor gibi görünüyor
Do you know that there’s still a chance for you?
– Senin için hala bir şans olduğunu biliyor musun?
‘Cause there’s a spark in you
– Çünkü sende bir kıvılcım var
You just gotta ignite the light
– Sadece ışığı tutuşturmalısın.
And let it shine
– Ve parlamasına izin ver
Just own the night
– Sadece gecenin sahibi
Like the Fourth of July
– Dördüncü Temmuz gibi
‘Cause baby, you’re a firework
– Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin
Come on, show ’em what you’re worth
– Hadi, onlara ne kadar değerli olduğunu göster.
Make ’em go, “Oh, oh, oh!”
– Gitmelerini sağla, “Oh, oh, oh!”
As you shoot across the sky
– Gökyüzünde ateş ederken
You don’t have to feel like a waste of space
– Yer kaybı gibi hissetmenize gerek yok
You’re original, cannot be replaced
– Sen orijinalsin, değiştirilemezsin
If you only knew what the future holds
– Bir bilsen geleceğin neler getireceğini
After a hurricane comes a rainbow
– Bir kasırgadan sonra bir gökkuşağı gelir
Maybe a reason why all of the doors are closed
– Belki de tüm kapıların kapalı olmasının bir nedeni
So you can open one that leads you to the perfect road
– Böylece sizi mükemmel yola götüren birini açabilirsiniz
Like a lightning bolt, your heart will glow
– Bir şimşek gibi, kalbin parlayacak
And when it’s time, you’ll know
– Ve zamanı geldiğinde, bileceksin
You just gotta ignite the light
– Sadece ışığı tutuşturmalısın.
And let it shine
– Ve parlamasına izin ver
Just own the night
– Sadece gecenin sahibi
Like the Fourth of July
– Dördüncü Temmuz gibi
‘Cause baby, you’re a firework
– Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin
Come on, show ’em what you’re worth
– Hadi, onlara ne kadar değerli olduğunu göster.
Make ’em go “Oh, oh, oh!”
– Gitmelerini sağla “Oh, oh, oh!”
As you shoot across the sky
– Gökyüzünde ateş ederken
Baby, you’re a firework
– Bebeğim, sen bir havai fişeksin
Come on, let your colors burst
– Hadi, renklerin patlasın
Make ’em go, “Oh, oh, oh!”
– Gitmelerini sağla, “Oh, oh, oh!”
You’re gonna leave ’em fallin’ down-own-own
– Onları kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi-kendi
Boom, boom, boom
– Bum, bum, bum
It’s even brighter than the moon, moon, moon
– Aydan bile daha parlak, ay, ay
It’s always been inside of you, you, you
– Her zaman senin içindeydi, sen, sen
And now it’s time to let it through, through, through
– Ve şimdi izin verme zamanı, içinden, içinden
Boom, boom, boom
– Bum, bum, bum
It’s even brighter than the moon, moon, moon
– Aydan bile daha parlak, ay, ay
It’s always been inside of you, you, you
– Her zaman senin içindeydi, sen, sen
And now it’s time to let it through, through, through
– Ve şimdi izin verme zamanı, içinden, içinden
(Baby, you’re firework) boom, boom, boom
– (Bebeğim, sen havai fişeksin) bum, bum, bum
It’s even brighter than the moon, moon, moon (what you’re worth)
– Aydan bile daha parlak, ay, ay (neye değersen)
It’s always been inside of you, you, you (oh, oh, oh!)
– Her zaman senin içindeydi, sen, sen (oh, oh, oh!)
And now it’s time to let it through, through, through (oh, oh, oh!)
– Ve şimdi geçmesine izin verme zamanı, içinden, içinden (oh, oh, oh!)
All of the doors are closed
– Tüm kapılar kapalı
Boom, boom, boom (firework)
– Bom, bom, bom (havai fişek)
It’s even brighter than the moon, moon, moon (what you’re worth)
– Aydan bile daha parlak, ay, ay (neye değersen)
It’s always been inside of you, you, you (oh, oh, oh!)
– Her zaman senin içindeydi, sen, sen (oh, oh, oh!)
And now it’s time to let it through, through, through (oh, oh, oh!)
– Ve şimdi geçmesine izin verme zamanı, içinden, içinden (oh, oh, oh!)
All of the doors are closed
– Tüm kapılar kapalı

Chase Holfelder – Firework İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.