멀리서 널 보았을 때
– Seni uzaktan gördüğümde
다른 길로 갈까 생각했는데
– Diğer tarafa geçeyim dedim.
변한 듯한 널 보고 싶고
– Değiştiğini görmek istiyorum.
짧은 인사할까 하는 마음에
– Kısa bir selam vermek istiyorum.
두근대는 가슴으로 한 걸음씩 갈 때
– Göğsüne vurarak bir adım attığın zaman
네 어깨 손 올리는 다른 어떤 사람
– Omuz elini kaldıran başka biri
화가 난 네 얼굴은 미소로 바뀌고
– Kızgın yüzün bir gülümsemeye dönüşüyor.
두 사람은 내 옆을 지나갔지
– İkisi yanımdan geçti.
둘이 되어버린, 날 잊은 것 같은 너의 모습에
– Beni unutmuş gibisin, iki oldun.
하나일 때 보다 난 외롭고 허전해
– Yalnızken olduğumdan daha yalnız ve daha azım.
니가 가져간 나의 반쪽 때문인가
– Aldığın yarısı yüzünden mi?
그래서 넌 둘이 될 수 있었던 거야
– Bu yüzden iki olabilirsin.
멀리서 널 보았을 때
– Seni uzaktan gördüğümde
다른 길로 갈까 생각했는데
– Diğer tarafa geçeyim dedim.
변한 듯한 널 보고 싶고
– Değiştiğini görmek istiyorum.
짧은 인사할까 하는 마음에
– Kısa bir selam vermek istiyorum.
두근대는 가슴으로 한 걸음씩 갈 때
– Göğsüne vurarak bir adım attığın zaman
네 어깨 손 올리는 다른 어떤 사람
– Omuz elini kaldıran başka biri
화가 난 네 얼굴은 미소로 바뀌고
– Kızgın yüzün bir gülümsemeye dönüşüyor.
두 사람은 내 옆을 지나갔지
– İkisi yanımdan geçti.
둘이 되어버린, 날 잊은 것 같은 너의 모습에
– Beni unutmuş gibisin, iki oldun.
하나일 때 보다 난 외롭고 허전해
– Yalnızken olduğumdan daha yalnız ve daha azım.
니가 가져간 나의 반쪽 때문인가
– Aldığın yarısı yüzünden mi?
그래서 넌 둘이 될 수 있었던 거야
– Bu yüzden iki olabilirsin.
지금 너에겐 변명처럼 들리겠지
– Bu şu anda senin için bir bahane gibi görünüyor.
널 보낸 후 항상 난 혼자였는데
– Seni gönderdikten sonra hep yalnızdım.
둘이 되어버린, 날 잊은 것 같은 너의 모습에
– Beni unutmuş gibisin, iki oldun.
하나일 때 보다 난 외롭고 허전해
– Yalnızken olduğumdan daha yalnız ve daha azım.
니가 가져간 나의 반쪽 때문인가
– Aldığın yarısı yüzünden mi?
그래서 넌 둘이 될 수 있었던 거야
– Bu yüzden iki olabilirsin.
둘이 되어버린 날 잊은 것 같은 너의 모습에
– İki olduğun günü unutmuş gibisin.
하나일 때 보다 난 외롭고 허전해
– Yalnızken olduğumdan daha yalnız ve daha azım.
니가 가져간 나의 반쪽 때문인가
– Aldığın yarısı yüzünden mi?
그래서 넌 둘이 될 수 있었던 거야
– Bu yüzden iki olabilirsin.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.