숱하게 스쳐간
– İnce sıyrılmış
감정들에 무뎌지는 감각
– Duygularla donuk hissetmek
언제부턴가 익숙해져버린
– Çok eski zamanlardan beri buna alıştım.
마음을 숨기는 법들 oh, uh, oh
– Zihnini nasıl saklayacaksın oh, uh, oh
난 어디쯤에 와 있나
– Nereliyim ben?
앞만 보고 달려오기만 했던
– Sadece ön tarafa baktım ve koştum.
돌아보는 것도 왠지 겁이 나
– Geriye bakmaktan korkuyorum.
미뤄둔 얘기들
– Ertelediğin hikayeler.
시간이 가듯 내 안엔
– Sanki zaman geçiyor, içimde.
행복했었던 때론
– Bazen mutluydum.
가슴이 저릴 만큼 눈물겨운 날도
– Kalbimin çok ağladığı bir günde bile
매일 같이 뜨고 지는 태양과
– Güneş doğuyor ve her gün birlikte kaybediyor
저 달처럼 자연스레 보내
– Ay kadar doğal gönder.
때론 울고 (해요)
– Bazen ağlarım (ben)
때론 웃고 (해요)
– Bazen gülüyorum (yapıyorum)
기대하고 (해요)
– Bunu dört gözle bekliyorum(ben)
아파하지 (해요)
– (Ben)acıyor
다시 설레고 (해요)
– Yine flört ediyorum.
무뎌지고 (해요)
– (Ben)donuk
마음이 가는 대로 있는 그대로
– Kalbin nasıl giderse, olduğu gibi
수많은 별이 그랬듯이
– O kadar çok yıldız gibi yaptı.
언제나 같은 자리
– Her zaman aynı nokta
제 몫의 빛으로 환하게 비출 테니
– Kendi ışığımla parlayacağım.
숨기지 말고 너를 보여줄래 편히
– Saklamayın, size göstereceğim.
네 모습 그대로
– Senin gibi kal.
그래 괜찮아 괜찮아도
– Evet, sorun değil. Sorun değil.
오늘 난 처음으로
– Bugün, ilk defa
솔직한 내 마음을 마주해
– Dürüst kalbimle yüzleş.
거울 앞에 서는 것도 머뭇대
– Aynanın önünde durmakta tereddüt ediyor.
이 표정은 또 왜 이리도 어색해
– Bu bakış yine garip.
아름다운 건 늘 소중하고
– Güzel şeyler her zaman değerlidir.
잠시 머물다 아득히 멀어져도
– Bir süre kal ve ondan uzak dur.
늘 마주 보듯 평범한
– Her zaman karşılaştığın kadar sıradan
일상을 채울 마음의 눈
– Her gün doldurmak için zihin gözü
그 안에 감춰둔 외로움도
– Ve içinde saklı olan yalnızlık.
잠시 머물 수 있게 해
– Bir süre kalayım.
그저 바라봐
– Sadece şuna bak.
부드러운 바람이 불면
– Hafif Rüzgar esiyor
마음을 열어 지나갈 하루야
– Kalbini açıp geçmek için bir gün.
때론 울고 (해요)
– Bazen ağlarım (ben)
때론 웃고 (해요)
– Bazen gülüyorum (yapıyorum)
기대하고 (해요)
– Bunu dört gözle bekliyorum(ben)
아파하지 (해요)
– (Ben)acıyor
다시 설레고 (해요)
– Yine flört ediyorum.
무뎌지고 (해요)
– (Ben)donuk
마음이 가는 대로 있는 그대로
– Kalbin nasıl giderse, olduğu gibi
수많은 별이 그랬듯이
– O kadar çok yıldız gibi yaptı.
언제나 같은 자리
– Her zaman aynı nokta
제 몫의 빛으로 환하게 비출 테니
– Kendi ışığımla parlayacağım.
숨기지 말고 너를 보여줄래 편히
– Saklamayın, size göstereceğim.
네 모습 그대로
– Senin gibi kal.
그래 괜찮아 괜찮아도
– Evet, sorun değil. Sorun değil.
두 손에 가득 채워질 추억들은
– Her iki elinde de dolu olacak anılar
소중한 우리 이야기
– Değerli Hikayemiz
진심이 담긴 마음이
– Yürekten bir kalp
시간이 지나 다시 기억할 수 있다면
– Eğer zaman içinde tekrar hatırlayabiliyorsanız
말할 수 있을까
– Söyleyebilir miyim
너도 행복했다고
– Sen de mutluydun.
너와 울고 (해요)
– seninle ağlıyorum(ben)
같이 웃고 (해요)
– Birlikte gülün (ben)
기대하고 (해요)
– Bunu dört gözle bekliyorum(ben)
아파했지 (해요)
– Hastaydım.
모든 걸 쏟고 (해요)
– Her şeyi içine dökün.
사랑하고 (해요)
– Aşk (ben)
마음이 가는 대로 있는 그대로
– Kalbin nasıl giderse, olduğu gibi
말하지 못할 고민거리
– Sana söyleyemem.
깊게 상처 난 자리
– Derin yaralı nokta
늘 같은 속도로 흘러가는 시간이
– Zaman her zaman aynı hızda akar
언제나 그랬듯이 씻어내줄 테니
– Her zamanki gibi yıkayacağım.
흐르듯 살아도
– Bir akış gibi yaşıyor olsanız bile.
그냥 괜찮아 괜찮아도
– Sadece sorun değil. Sorun değil.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.