I’m coming home, I’ve done my time
– Eve geliyorum, zamanımı harcadım.
Now I’ve got to know what is and isn’t mine
– Şimdi ne olduğunu ve benim olmadığını bilmek zorundayım
If you received my letter telling you I’d soon be free
– Eğer sana yakında özgür olacağımı söyleyen mektubumu alsaydın
Then you’ll know just what to do
– O zaman ne yapacağını bileceksin
If you still want me
– Eğer hala beni istiyorsan
If you still want me
– Eğer hala beni istiyorsan
If you still want me
– Eğer hala beni istiyorsan
Oh, tie a yellow ribbon ’round the ole oak tree.
– Ole meşe ağacının etrafına sarı bir kurdele bağla.
It’s been three long years.
– Üç uzun yıl oldu.
Do you still want me?
– Beni hala istiyor musun?
(Still want me?)
– (Hala beni istiyor musun?)
If I don’t see a ribbon ’round the ole oak tree
– Eğer ole meşe ağacının etrafında bir kurdele görmüyorsam
I’ll stay on the bus
– Otobüste kalacağım.
Forget about us
– Bizi unut
Put the blame on me
– Suçu bana at
If I don’t see a yellow ribbon ’round the ole oak tree
– Eğer ole meşe ağacının etrafında sarı bir kurdele görmüyorsam
Bus driver, please look for me
– Otobüs şoförü, lütfen beni arayın
‘Cause I couldn’t bear to see what I might see
– Çünkü ne görebileceğimi görmeye dayanamadım.
I’m really still in prison, and my love, she holds the key
– Gerçekten hala hapisteyim ve aşkım, anahtarı elinde tutuyor
A simple yellow ribbon’s what I need to set me free
– Basit bir sarı kurdele beni serbest bırakmak için ihtiyacım olan şey
I wrote and told her please
– Ona yazdım ve söyledim lütfen
Oh, tie a yellow ribbon ’round the ole oak tree
– Oh, ole meşe ağacının etrafına sarı bir kurdele bağla
It’s been three long years
– Üç uzun yıl oldu.
Do you still want me?
– Beni hala istiyor musun?
(Still want me?)
– (Hala beni istiyor musun?)
If I don’t see a ribbon ’round the ole oak tree
– Eğer ole meşe ağacının etrafında bir kurdele görmüyorsam
I’ll stay on the bus
– Otobüste kalacağım.
Forget about us
– Bizi unut
Put the blame on me
– Suçu bana at
If I don’t see a yellow ribbon ’round the ole oak tree
– Eğer ole meşe ağacının etrafında sarı bir kurdele görmüyorsam
Now the whole damn bus is cheering
– Şimdi tüm lanet otobüs tezahürat yapıyor
And I can’t believe I see
– Ve gördüğüme inanamıyorum
A hundred yellow ribbons ’round the ole oak tree
– Ole meşe ağacının etrafında yüz sarı kurdeleler
I’m coming home
– Eve geliyorum
Tie a ribbon ’round the ole oak tree
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağlayın
Tie a ribbon ’round the ole oak tree
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağlayın
Tie a ribbon ’round the ole oak tree
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağlayın
Tie a ribbon ’round the ole oak tree
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağlayın
Tie a ribbon ’round the ole oak tree
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağlayın
Tie a ribbon ’round the ole oak tree.
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağla.
Tie a ribbon ’round the ole oak tree…
– Ole meşe ağacının etrafına bir kurdele bağla…

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.