DillanPonders Feat. Ruby Waters – JUNGLE İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Got an eagle eye, walkin’ a line that’s like a needle wide
– Bir kartal gözü var, bir iğne gibi geniş bir çizgi yürüyor
Need a vine, I’m in a jungle, I need a tree to climb
– Bir asmaya ihtiyacım var, bir ormandayım, tırmanmak için bir ağaca ihtiyacım var
Going blind, hot box the ally, but I can see the sky
– Kör olmak, sıcak kutu müttefiki, ama gökyüzünü görebiliyorum
Getting high with cigarette smokers, but I put weed in mine
– Sigara içenlerle kafayı bulmak, ama benimkine ot koydum
Church didn’t teach us, the preacher was yelling, keep up
– Kilise bize öğretmedi, vaiz bağırıyordu, devam et
Young cheetah feeding on zebras like they were peanuts
– Genç çita zebraları yer fıstığı gibi besliyor
Me and all my people, we building like it’s Ikea
– Ben ve tüm halkım, Ikea gibi inşa ediyoruz
Gang signs throughout the re-up, I threw like three up
– Re-up boyunca çete işaretleri, ben üç gibi kustum

Keeping to myself so I’m keeping the peace
– Kendime saklıyorum bu yüzden barışı koruyorum
Facing all my problеms head on, let ’em seep into mе
– Bütün sorunlarım baş bakan, beni içine em sızmasına izin ver ‘
I ain’t playing ’round, better watch how you speaking to me
– Benimle konuşurken kullandığın kelimelere dikkat et yuvarlak oyun, iyi değilim
I don’t play games, baby girl, why you playing with me (goddamn)
– Oyun oynamıyorum, bebeğim, neden benimle oynuyorsun (lanet olsun)

Yeah, I don’t play games with nobody I don’t know
– Evet, kimseyle oyun oynamam.
Push through the pain, they always throwin’ low blows
– Acının içinden itin, her zaman düşük darbeler atıyorlar
Burnin’ down towns, put holes into the ozone
– Şehirleri yakıp yıkmak, ozona delik açmak
Ridin’ ’round town, whiskey got me on slow-mo
– Kasabanın dört bir yanından geçerken, viski beni yavaşlatır
Flexing, I’m not doing none of that
– Esneme, bunların hiçbirini yapmıyorum
Texting especially when you vex me
– Özellikle beni kızdırdığında mesajlaşmak
Riding through the west end when you check me
– Beni kontrol ettiğinde west end üzerinden sürme
But I can see through you like an X-ray
– Ama seni bir röntgen gibi görebiliyorum.

(Like an X-ray)
– (Bir X-ışını gibi)
Went from the worst me to the best me (best me, best me)
– En kötü benden en iyi bana gitti (en iyi ben, en iyi ben)
Was a next man when my ex left me (when my ex left me)
– Eski sevgilim beni terk ettiğinde bir sonraki adamdı (eski sevgilim beni terk ettiğinde)
Got my shit together, now she wanna text me (now she wanna text me)
– Bokumu bir araya getirdim, şimdi bana mesaj atmak istiyor (şimdi bana mesaj atmak istiyor)
But I been focused on the funds, cut the cheque, please
– Ama paraya odaklandım, çeki kes lütfen.

She’s been working a lot, she needs to wind down
– O çok çalışıyor, o rüzgar aşağı ihtiyacı var
Been trippin’ a lot with every kind now
– Şimdi her türlüyle çok uğraşıyorum
She ain’t thinking about no comedown
– Komediyi düşünmüyor.
She’s on a liquor carousel and it’s going ’round
– O bir içki atlıkarınca üzerinde ve ‘ yuvarlak gidiyor
She’s thinking ’bout the past now
– Şimdi geçmişi düşünüyor.
‘Bout the future and the present, where she at now
– Gelecek ve şimdiki zaman hakkında, şu anda nerede
I can’t really explain this fuckin’ feeling
– Bu lanet duyguyu gerçekten açıklayamam.
She’s wondering if anything is really real
– Gerçekten gerçek bir şey olup olmadığını merak ediyor

Yeah, I don’t play games with nobody I don’t know
– Evet, kimseyle oyun oynamam.
Push through the pain, they always throwin’ low blows
– Acının içinden itin, her zaman düşük darbeler atıyorlar
Burnin’ down towns, put holes into the ozone
– Şehirleri yakıp yıkmak, ozona delik açmak
Ridin’ ’round town, whiskey got me on slow-mo
– Kasabanın dört bir yanından geçerken, viski beni yavaşlatır
Flexing, I’m not doing none of that
– Esneme, bunların hiçbirini yapmıyorum
Texting especially when you vex me
– Özellikle beni kızdırdığında mesajlaşmak
Riding through the west end when you check me
– Beni kontrol ettiğinde west end üzerinden sürme
But I can see through you like an X-ray
– Ama seni bir röntgen gibi görebiliyorum.

(Like an X-ray)
– (Bir X-ışını gibi)
Went from the worst me to the best me (oh-oh, is it the best me?)
– En kötü benden en iyi bana gitti (oh-oh, en iyi ben miyim?)
Was a next man when my ex left me (when my ex left me)
– Eski sevgilim beni terk ettiğinde bir sonraki adamdı (eski sevgilim beni terk ettiğinde)
Got my shit together, now she wanna text me
– Şimdi bana mesaj atmak istiyor.
(Now she wanna text me, now she wanna text me)
– (Şimdi bana mesaj atmak istiyor, şimdi bana mesaj atmak istiyor)
But I been focused on the funds, cut the cheque, please
– Ama paraya odaklandım, çeki kes lütfen.

Was a next man when my ex left me
– Eski sevgilim beni terk ettiğinde bir sonraki adamdı
But I been focused on the funds, cut the cheque
– Ama fonlara odaklandım, çeki kestim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın