What a difference a day makes
– Bir gün ne fark eder
Twenty-four little hours
– Yirmi dört küçük saat
Brought the sun and the flowers
– Güneşi ve çiçekleri getirdim
Where there used to be rain
– Yağmurun olduğu yerde
My yesterday was blue, dear
– Dünüm maviydi, tatlım.
Today I’m a part of you, dear
– Bugün senin bir parçanım, tatlım.
My lonely nights are through, dear
– Yalnız geceler benim hayatım
Since you said you were mine
– Benim olduğunu söylediğinden beri
What a difference a day makes
– Bir gün ne fark eder
There’s a rainbow before me
– Önümde bir gökkuşağı var
Skies above can’t be stormy
– Yukarıdaki gökyüzü fırtınalı olamaz
Since that moment of bliss, that thrilling kiss
– O mutluluk anından beri, o heyecan verici öpücük
It’s heaven when you find romance on your menu
– Menünüzde romantizm bulduğunuzda cennettir
What a difference a day made
– Bir gün ne fark yarattı
And the difference is you
– Ve fark sensin
What a difference a day makes
– Bir gün ne fark eder
There’s a rainbow before me
– Önümde bir gökkuşağı var
Skies above can’t be stormy
– Yukarıdaki gökyüzü fırtınalı olamaz
Since that moment of bliss, that thrilling kiss
– O mutluluk anından beri, o heyecan verici öpücük
It’s heaven when you find romance on your menu
– Menünüzde romantizm bulduğunuzda cennettir
What a difference a day made
– Bir gün ne fark yarattı
And the difference is you
– Ve fark sensin

Dinah Washington – What A Difference A Day Makes İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.