Though my hands are cold
– Ellerim soğuk olsa da
And my mouth is dry
– Ve ağzım kurudu
Well, this journey’s told
– Peki, bu yolculuk anlatıldı
It is a mountain high
– Bu yüksek bir dağ
Though the wind she burns
– Rüzgar yaksa da
Like an ageless flame
– Yaşlanmayan bir alev gibi
She will give me strength
– Bana güç verecek
So I can move again
– Böylece tekrar hareket edebilirim
And though my people may not be many
– Ve halkım çok fazla olmasa da
We are ready for the storm to come
– Fırtınanın gelmesi için hazırız
And though my people may not be many
– Ve halkım çok fazla olmasa da
We are ready to be strong as one
– Biz biri olarak güçlü olmaya hazırız
And though my people, travel light
– Ve halkım olsa da, hafif Seyahat
They are willing to fight the fight. (Willing to fight the fight)
– Onlar mücadele mücadele hazırız. (Savaşmaya istekli)
And though my people may not be many we are ready
– Ve halkım çok fazla olmasa da, hazırız
We’ve got to find a way
– Bir yol bulmak lazım
Let it be done, let it be done (Ooh)
– Bırak bitsin, bırak bitsin (Ooh)
Do you want to keep the faith
– İnancını korumak ister misin
Until the storm has broken?
– Fırtına kopana kadar mı?
We have got to find a way
– Bir yol bulmak lazım
To rise above the pain
– Acının üzerine çıkmak için
My men come, he cross the waters
– Adamlarım geliyor, suları geçiyor
My men come he cross the seas, yes
– Adamlarım geliyor, denizleri geçiyor, Evet
He has the sons, he has the daughters
– Oğulları var, kızları var
But he brings with him sea, ooh
– Ama onunla deniz getiriyor, ooh
And though my people may not be many
– Ve halkım çok fazla olmasa da
We are ready for the storm to come
– Fırtınanın gelmesi için hazırız
And though my people may not be many
– Ve halkım çok fazla olmasa da
We are ready to be strong as one
– Biz biri olarak güçlü olmaya hazırız
And though my people, travel light
– Ve halkım olsa da, hafif Seyahat
They are willing to fight the fight. (Willing to fight the fight)
– Onlar mücadele mücadele hazırız. (Savaşmaya istekli)
And though my people may not be many we are ready, yeah
– Ve halkım çok fazla olmasa da, hazırız, Evet
We’ve got to find a way
– Bir yol bulmak lazım
Let it be done, let it be done. (Ooh)
– Bırak bitsin, bırak bitsin. (Ooh)
Do you want to keep the faith
– İnancını korumak ister misin
Until the storm has broken, yeah
– Fırtına kopana kadar, Evet
We have got to find a way
– Bir yol bulmak lazım
To rise above the pain
– Acının üzerine çıkmak için
The industry, will never find me
– Endüstri beni asla bulamayacak
Here among the trees
– Burada ağaçların arasında
My footsteps will be
– Ayak seslerim olacak
Will be all that I leave
– Bıraktığım her şey olacak
Oh lonely island, so rich and fair
– Oh lonely ısland, çok zengin ve adil
We leave your shores for reasons unclear
– Belirsiz nedenlerden dolayı kıyılarınızı terk ediyoruz
Looking for a, better life
– Daha iyi bir hayat mı arıyorsunuz
And you are all that I need
– Var misin
Hey
– Hey
All that I need
– İhtiyacım olan her şey

Fat Freddy’s Drop – The Raft İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.