Flight of the Conchords – Business Time İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Girl
– Kız
Tonight we’re gonna make love
– Bu gece sevişeceğiz.
You know how I know?
– Nasıl bildiğimi biliyor musun?
Because it’s Wednesday
– Çünkü bugün Çarşamba
And Wednesday night is the night that we usually make love
– Ve Çarşamba gecesi genelde seviştiğimiz gecedir.
Monday night is my night to cook
– Pazartesi gecesi yemek yapma gecem
Tuesday night, we go and visit your mother
– Salı gecesi gidip anneni ziyaret edeceğiz.
But Wednesday, we make sweet, weekly love
– Ama Çarşamba, tatlı, haftalık sevişiyoruz

It’s when everything is just right
– Her şey doğru olduğunda
There’s nothing good on TV
– Televizyonda iyi bir şey yok.
You haven’t had your after-work social sports team practice, so you’re not too tired
– İş sonrası sosyal spor takımı antrenmanını yapmadın, bu yüzden çok yorgun değilsin
Oh, boy, it’s all on
– Oh, oğlum, her şey açık
You lean in and whisper something sexy in my ear, like
– Eğilip kulağıma seksi bir şeyler fısıldıyorsun.
“I might go to bed now, I’ve got work in the morning”
– “Artık yatabilirim, sabah işim var.”
I know what you’re trying to say, girl
– Ne demeye çalıştığını biliyorum kızım.
You’re trying to say, “Oh, yeah”
– “Ah, evet” demeye çalışıyorsun.
It’s business time
– İş zamanı
It’s business time
– İş zamanı

It’s business
– Bu iş
It’s business time
– İş zamanı
I know what you’re tryna say
– Ne söylemeye çalıştığını biliyorum.
You’re tryna say it’s time for business, it’s business time, ooh
– İş zamanı olduğunu söylemeye çalışıyorsun, iş zamanı, ooh
It’s business
– Bu iş
It’s business time
– İş zamanı
Oh, ooh, oh, oh, yeah
– Oh, ooh, oh, oh, evet

Then we’re in the bathroom
– Sonra tuvaletteyiz.
Brushin’ our teeth
– Dişlerimizi fırçalıyoruz
That’s all part of the foreplay
– Hepsi ön sevişmenin bir parçası.
I love foreplay
– Ön sevişmeyi seviyorum
A-chicka-chicka, a-chicka-chicka, a-chicka-chick, ow-ow-ow!
– A-çı-çı, a-çı-çı, a-çı-çı, a-çı-çı, a-çı-çı!
Then you sort out the recycling
– Sonra geri dönüşümü halledersin.
That isn’t part of the foreplay process, but it is still very important
– Bu ön sevişme sürecinin bir parçası değil, ama yine de çok önemli
Next thing you know, we’re in the bedroom
– Bir bakmışsın yatak odasındayız.
You’re wearing that baggy, old, ugly t-shirt you got from your work several years ago
– Birkaç yıl önce işinden aldığın o bol, yaşlı, çirkin tişörtü giyiyorsun.
Mmm, you know the one, baby
– Onu biliyorsun bebeğim.
With the curry stain
– Köri lekesi ile
Oww, ah
– Oww, ah

I remove my clothes very, very clumsily
– Kıyafetlerimi çok ama çok beceriksizce çıkarıyorum.
Tripping, sensuously, over my pants
– Heyecanla, pantolonumun üzerine takılıyorum.
Now I’m naked, except for my socks
– Şimdi çıplağım, çoraplarım hariç
And you know when I’m down to just my socks
– Ve bilirsin, sadece çoraplarıma indiğimde
What time it is
– Saat kaç

It’s business
– Bu iş
It’s business time
– İş zamanı
You know when I’m down to my socks
– Ne zaman çoraplarıma ineceğimi biliyorsun.
It’s time for business, that’s why they call it business socks, ooh
– İş zamanı, bu yüzden buna iş çorabı diyorlar, ooh
It’s business
– Bu iş
It’s business time
– İş zamanı
Oh, hoo, hoo, oh, yeah, yeah, ah, yeah
– Oh, hoo, hoo, oh, evet, evet, ah, evet

Ah, makin’ love (ah)
– Ah, sevişmek (ah)
Makin’ love for (ah)
– Aşk yapmak (ah)
Makin’ love for two
– İki kişilik aşk yapmak
Makin’ love for two minutes (ooh, hoo)
– İki dakikalığına sevişmek (ooh, hoo)
When it’s with me, girl, you only need two minutes
– Benimle olduğunda, kızım, sadece iki dakikaya ihtiyacın var.
Because I’m so intense
– Çünkü çok güçlüyüm.
You whisper something sexy, like
– Seksi bir şeyler fısıldıyorsun, mesela
“Is that it?”
– “Bu kadar mı?”
I know what you’re tryna say, girl
– Ne söylemeye çalıştığını biliyorum kızım.
You’re tryna say, “Ah, yeah, that’s it”
– “Ah, evet, işte bu” demeye çalışıyorsun.
Then you tell me you want some more, well, uh
– O zaman biraz daha istediğini söyle.
I’m not surprised
– Şaşırmadım.
But I’m quite sleepy
– Ama oldukça uykum var.

It’s business
– Bu iş
It’s business time
– İş zamanı
Business hours are over, baby
– Mesai bitti bebeğim.
It’s business
– Bu iş
It’s business time
– İş zamanı
Oh, hoo, hoo, oh, yeah, yeah, ah, yeah
– Oh, hoo, hoo, oh, evet, evet, ah, evet

Oh, oh, ho, oh, oh, yeah
– Oh, oh, ho, oh, oh, evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın