I tested my patience
– Sabrımı test ettim
Confronted my fears
– Korkularımla yüzleştim
And finally faced them
– Ve sonunda onlarla yüzleşti
Now I can say I’m, I’m good on my own
– Şimdi tek başıma iyi olduğumu söyleyebilirim.
I put in the wayment, yeah
– Bu wayment koydum, Evet
Making a change ain’t comfortable but
– Bir değişiklik yapmak rahat değil ama
It’s definitely something I’ve done before
– Bu kesinlikle daha önce yaptığım bir şey
Finally ready to go out and get it
– Sonunda dışarı çıkmak ve almak için hazır
Never felt so sexy, feel bad for my exes
– Hiç bu kadar seksi hissetmemiştim, eski sevgililerim için üzülüyorum
I’m living my life
– Hayatımı yaşıyorum
And I don’t see anything wrong
– Ve ben yanlış bir şey görmüyorum
I’m finally moving on (moving on)
– Sonunda devam ediyorum (devam ediyorum)
It’s such a beautiful thing
– Çok güzel bir şey
I can proudly say I’m, I’m…
– Gururla öyle olduğumu söyleyebilirim…
Say that I’m
– Söyle ben
Single as fuck
– Lanet gibi tek
Single as fuck
– Lanet gibi tek
Single as fuck
– Lanet gibi tek
Single as fuck
– Lanet gibi tek
I’m single (single)
– Ben bekarım (bekar)
Ready to mingle
– Karışmaya hazır
Tryna prepare for the trouble I’m ’bout to gеt into
– Adamımın maçı yapıyorum sorun içine almak için hazırlanın
Pardon the interlude
– Ara için özür dilerim
But lеt me introduce you to
– Ama seni tanıştırayım
The best thing you ever got into
– İçine girdiğin en iyi şey
Not ready to settle but practice is helpful
– Yerleşmeye hazır değil, ama pratik yapmak çok yararlı
My presence so special
– Varlığım çok özel
Expect that you might get attached, I’m a
– Eğer bağlı alabilirsiniz bekliyoruz, ben bir
Delicate flower, aware of her power
– Narin çiçek, gücünün farkında
No human, no doubter could down or account for me
– Hiçbir insan, hiçbir şüpheci yazabilir ya da bana hesap ver
Doubling back, back
– Geri iki katına, geri
And I don’t see anything wrong
– Ve ben yanlış bir şey görmüyorum
I’m finally moving on (moving on, on)
– Sonunda devam ediyorum (devam ediyorum, devam ediyorum)
It’s such a beautiful thing
– Çok güzel bir şey
I can proudly say I’m, I’m…
– Gururla öyle olduğumu söyleyebilirim…
Say that I’m
– Söyle ben
Single as fuck
– Lanet gibi tek
Single as fuck
– Lanet gibi tek
Single as fuck
– Lanet gibi tek
Single as fuck
– Lanet gibi tek

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.