Francesco Tricarico – Musica (Remastered) İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

La verità è che l’amore mi ha bruciato
– Gerçek şu ki aşk beni yaktı
Quand’ero piccolo l’amore mi ha scottato
– Küçükken aşk beni yaktı
E me ne stavo seduto sul mio prato
– Ve çimlerimde oturuyordum
A guardare le stelle nel cielo
– Gökyüzündeki yıldızları izlemek

La verità è che l’amore mi ha bruciato
– Gerçek şu ki aşk beni yaktı
Quand’ero piccolo l’amore mi ha scottato
– Küçükken aşk beni yaktı
E ora sono seduto sul mio prato
– Ve şimdi çimlerimde oturuyorum
A guardare una rosa che cresce
– Bir gülün büyümesini izlemek

La verità è che io non ho amato
– Gerçek şu ki ben sevmedim
Quand’ero piccolo io non ho amato
– Ben küçükken sevmezdim
E ora starò da solo a guardare
– Ve şimdi sadece izleyeceğim
L’aria del mare senza più tornare
– Geri dönmeden denizin havası

E fermerò il tempo e lo spazio
– Ve zaman ve mekanı durduracağım
E con lo sguardo attento guarderò lontano niente
– Ve dikkatli bir bakışla hiçbir şeye bakmayacağım

(Ehi tu, che squadra tieni?)
– (Hey sen, hangi takımın var?)
(Una di Marte, non so se la conosci)
– (Mars’tan biri, onu tanıyor musun bilmiyorum)
(E invece sì, il Marxian)
– (Ve evet, Marian
(Cavolo, non lo immaginavo!)
– (Dostum, bunu hayal etmemiştim!)
(Va beh, mi ci vuole un ghiacciolo)
– (Buzlu şekere ihtiyacım var)
(Sì, proprio non immaginavo)
– (Evet, sadece hayal etmedim)
(Ma tu come ti chiami?)
– (Adın ne?)

Prima viene la pietra
– Önce taş gelir
Che non beve e non mangia
– Kim içmez ve yemez
Poi viene il cielo
– Sonra gökyüzü geliyor
Il cielo che non ha la forma
– Şekli olmayan gökyüzü

Poi viene l’albero
– Sonra ağaç geliyor
Che non teme l’inverno
– Kıştan korkma
Poi viene il sole
– Sonra güneş geliyor
Il sole che mai si spegne
– Hiç sönmeyen güneş

Poi una lucertola
– Sonra bir kertenkele
Che sta sul muro in campagna
– Kırsal kesimde duvarda duran
Poi una coccinella
– Sonra bir uğur böceği
Che vola di fiore in fiore, na-na
– Çiçekten çiçeğe uçmak, na-na

E vorrei essere il sole
– Ve keşke güneş olsaydım
Che sta scaldando una ragazza
– Bu bir kızı ısıtıyor
Che prende il sole sulla spiaggia
– Sahilde güneşlenmek
Ed è lucente e splendente
– Ve parlıyor ve parlıyor

La verità è che la musica mi ha salvato
– Gerçek şu ki müzik beni kurtardı
Quand’ero piccolo la musica mi ha salvato
– Çocukken müzik beni kurtardı
E me ne stavo seduto sul mio prato
– Ve çimlerimde oturuyordum
Ad ascoltare il mangiadischi cantare
– Disk yiyenin şarkısını dinlemek

La verità è che la musica mi ha salvato
– Gerçek şu ki müzik beni kurtardı
Quand’ero piccolo la musica mi ha salvato
– Çocukken müzik beni kurtardı
E ascoltavo mia madre parlare
– Ve annemin konuşmasını dinledim
Mio fratello giocare e l’universo a girare
– Kardeşim oynuyor ve evren dönüyor

E me ne stavo da solo a sognare
– Ve yalnız rüya görüyordum
In ripostiglio a giocare, coi soldatini a giocare
– Oynamak için dolapta, oynamak için askerlerle




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın