One, two, three, four
– Bir, iki, üç, dört
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
Run down, worn out, all shut doors
– Aşağı koş, yıpranmış, tüm kapılar kapalı
Broken windows, empty halls
– Kırık pencereler, boş salonlar
Where no one gives a fuck at all
– Nerede kimse verir bir Sikme at tüm
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
Never rains, it only pours
– Hiç yağmur, tek döküyor
No man’s land of evil thoughts
– Hiçbir insanın kötü düşünceler ülkesi
Where no one gives a fuck at all
– Nerede kimse verir bir Sikme at tüm
You
– Sen
You don’t know why
– Niye bilmiyorum
You never talk about what’s deep inside
– İçinde ne olduğu hakkında asla konuşmazsın
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
We hide those tears
– Bu gözyaşlarını saklıyoruz
Behind closed doors
– Kapalı kapılar ardında
We never talk about our fears
– Korkularımız hakkında asla konuşmayız
Don’t know why we’re living here
– Neden burada yaşadığımızı bilmiyorum.
My town
– Benim şehrim
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
Needles scattered on the floor
– Yere dağılmış iğneler
Body parts in bags in wheelie bins
– Tekerlekli kutularda torbalarda vücut parçaları
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
No one here can trust the law
– Burada kimse yasalara güvenemez.
You win the fight but lose the war
– Savaşı kazanıyorsun ama Savaşı kaybediyorsun
You
– Sen
You don’t know why
– Niye bilmiyorum
You never talk about what’s deep inside
– İçinde ne olduğu hakkında asla konuşmazsın
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
We hide those tears
– Bu gözyaşlarını saklıyoruz
Behind closed doors
– Kapalı kapılar ardında
Never talk about our fears
– Korkularımız hakkında asla konuşma
Don’t know why we’re living here
– Neden burada yaşadığımızı bilmiyorum.
My town
– Benim şehrim
You let your dog shit on the street
– Köpeğinin sokağa sıçmasına izin verdin.
You kick the roses with your feet
– Gülleri ayaklarınla tekmeliyorsun.
You punch each other in the teeth
– Birbirinizin dişlerine yumruk atıyorsunuz.
You drink until you all fall down
– Hepiniz düşene kadar içersiniz.
You piss all over sacred ground
– Kutsal topraklara işiyorsun.
You hate yourselves
– Kendinizden nefret ediyorsun
And you hate me
– Ve benden nefret ediyorsun
You
– Sen
You don’t know why
– Niye bilmiyorum
You never talk about what’s deep inside
– İçinde ne olduğu hakkında asla konuşmazsın
My town, it looks like yours
– Benim şehrim, seninkine benziyor.
We hide those tears
– Bu gözyaşlarını saklıyoruz
Behind closed doors
– Kapalı kapılar ardında
Never talk about our fears
– Korkularımız hakkında asla konuşma
Don’t know why we’re living here
– Neden burada yaşadığımızı bilmiyorum.
My town
– Benim şehrim

Frank Carter & The Rattlesnakes Feat. Joe Talbot – My Town İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.