Visst jag känner tacksamhet
– Elbette şükran duyuyorum.
att någon visar intresse
– birinin ilgi gösterdiğini
Vet att all kultur och hela
– Tüm kültürler ve hepsi
ordningen förväntar sig det
– emir bunu bekliyor.
Du vill vara nära mig
– Bana yakın olmak istiyorsun
Luta huvudet mot mig
– Başını bana doğru eğ
Fånga strålarna från mig
– Benden gelen ışınları yakala
Jag kan inte klandra
– Ben suçlayamam
Men frågan är
– Ama soru şu:
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Frågan är
– Soru
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Frågan är
– Soru
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Kan du imponera på mig?
– Beni etkileyebilir misin?
Du tycker det är härligt
– Güzel mi sence
med en kvinna som kan allt
– her şeyi bilen bir kadınla
Spela, sjunga, byta däck,
– Çal, şarkı söyle, lastik değiştir,
tänka fritt och koka palt
– özgürce düşünün ve lezzetli bir şekilde pişirin
Tror du att jag är glad och nöjd med
– Mutlu ve memnun olduğumu düşünüyor musun
att få slita hårdast
– en çok çalışmak
Min önskan är är att lägga mig
– Dileğim yatmak.
i en varm famn och vårdas
– sıcak bir kucaklama ve bakım
Men frågan är
– Ama soru şu:
Fixar du att ta hand om mig
– Benimle ilgilenebilir misin?
utan att tycka synd om dig själv?
– kendine acımadan mı?
Fixar du att ta hand om mig
– Benimle ilgilenebilir misin?
utan att tycka synd om dig själv?
– kendine acımadan mı?
Frågan är
– Soru
Fixar du att ta hand om mig
– Benimle ilgilenebilir misin?
utan att bli undergiven?
– itaatkar olmadan mı?
Fixar du att ta hand om mig
– Benimle ilgilenebilir misin?
utan att bli undergiven?
– itaatkar olmadan mı?
Jag ser dig, du försöker
– Seni görüyorum, sen dene
leva upp till min nivå
– benim seviyeme kadar yaşamak
Likt en lydig och tapper soldat
– İtaatkar ve yiğit bir asker gibi
du sträcker dig på tå
– parmak uçlarında uzanıyorsun.
Du försöker tala mitt språk
– Benim dilimi konuşmaya çalışıyorsun.
Du försöker knäcka min kod
– Şifremi çözmeye çalışıyorsun.
Vet du vad, det kanske inte går
– Biliyor musun, işe yaramayabilir.
Vet du, jag ska ge dig en ledtråd
– Sana bir ipucu vereyim
Kan du inte imponera på mig
– Beni etkileyemez misin?
genom att bara va den du är
– sadece olduğun kişi olarak
så får du ta och maka på dig
– bu yüzden alıp çiftleşeceksin.
Då har du inget att göra här
– O zaman burada yapacak bir şeyin yok.
För du kommer irritera dig på det
– Çünkü bundan rahatsız olacaksın.
hur fruktansvärt kapabel jag är
– ne kadar yetenekliyim
Efter ett tag kommer du försöka få mig
– Bir süre sonra beni yakalamaya çalışacaksın.
att göra mig mindre än jag är
– beni olduğumdan daha az yapıyor
Min kapacitet är obarmhärtig
– Kapasitem acımasız
mot den som inte svarar upp
– cevap vermeyen
Vi har sett den skörda offer
– Hasadı gördük.
Vi har sett den skrämma vuxna män
– Yetişkin erkekleri korkuttuğunu gördük.
Jag lovar, jag har sett det hända tusen gånger
– Söz veriyorum, bunun binlerce kez olduğunu gördüm.
Jag lovar, hon har sett det hända tusen gånger
– Söz veriyorum, bunun binlerce kez olduğunu gördü.
Jag lovar, ni har sett det hända tusen gånger
– Söz veriyorum, bunun binlerce kez olduğunu gördün.
Nu sjunger vi om det i våra sånger
– Şimdi bunu şarkılarımızda söylüyoruz.

Frida Hyvönen – Imponera På Mig İsveçce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.