Hmm-hmm, hmm-hmm
– Hmm-hmm, hmm-hmm
Hmm-hmm, hmm-hmm
– Hmm-hmm, hmm-hmm
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Shooting for the stars when I couldn’t make a killing
– Öldüremediğim zaman yıldızlara ateş etmek
Didn’t have a dime but I always had a vision
– Bir kuruşum yoktu ama hep bir hayalim vardı.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Didn’t know how but I always had a feeling
– Bilmiyordum ama içimde bir his vardı
I was gonna be that one in a million
– Milyonda biri olacaktım.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Mama said, fulfill the prophecy
– Annem kehaneti yerine getir dedi.
Be something greater, go make a legacy
– Daha büyük bir şey ol, git bir miras yap
Manifest destiny, back in the days
– Kaderin tezahürü, o günlerde
We wanted everything, wanted everything
– Her şeyi istedik, her şeyi istedik
Mama said, burn your biographies
– Annem biyografilerini yak dedi.
Rewrite your history, light up your wildest dreams
– Tarihinizi yeniden yazın, en çılgın hayallerinizi aydınlatın
Museum victories, every day
– Müze zaferleri, her gün
We wanted everything, wanted everything
– Her şeyi istedik, her şeyi istedik
Mama said, don’t give up
– Annem pes etme dedi.
It’s a little complicated
– Biraz karışık
All tied up, no more love
– Hepsi bağlı, artık aşk yok
And I’d hate to see you waiting
– Ve seni beklerken görmekten nefret ediyorum
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Shooting for the stars when I couldn’t make a killing
– Öldüremediğim zaman yıldızlara ateş etmek
Didn’t have a dime but I always had a vision
– Bir kuruşum yoktu ama hep bir hayalim vardı.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Didn’t know how but I always had a feeling
– Bilmiyordum ama içimde bir his vardı
I was gonna be that one in a million
– Milyonda biri olacaktım.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Mama said, it’s uphill for oddities
– Annem tuhaflıklar için yokuş yukarı olduğunu söyledi.
The stranger crusaders, ain’t ever wannabes
– Yabancı haçlılar, asla taklitçi olmazlar
The weird and the novelties don’t ever change
– Garip ve yenilikler asla değişmez
We wanted everything, wanted everything
– Her şeyi istedik, her şeyi istedik
Stay up on that rise
– O yükselişte kal
Stay up on that rise and never come down, oh
– O yükselişte kal ve asla aşağı inme, oh
Stay up on that rise
– O yükselişte kal
Stay up on that rise and never come down
– O yükselişte kal ve asla aşağı inme
Mama said, don’t give up
– Annem pes etme dedi.
It’s a little complicated
– Biraz karışık
All tied up, no more love
– Hepsi bağlı, artık aşk yok
And I’d hate to see you waiting
– Ve seni beklerken görmekten nefret ediyorum
They say it’s all been done
– Her şeyin yapıldığını söylüyorlar.
But they haven’t seen the best of me-eh-eh-eh
– Ama benim en iyimi görmediler-eh-eh-eh
So I got one more run
– Öyle bir parti kaldı
And it’s gonna be a sight to see-eh-eh-eh
– Ve görülecek bir manzara olacak -eh-eh-eh
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Shooting for the stars when I couldn’t make a killing
– Öldüremediğim zaman yıldızlara ateş etmek
Didn’t have a dime but I always had a vision
– Bir kuruşum yoktu ama hep bir hayalim vardı.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Didn’t know how but I always had a feeling
– Bilmiyordum ama içimde bir his vardı
I was gonna be that one in a million
– Milyonda biri olacaktım.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Shooting for the stars when I couldn’t make a killing
– Öldüremediğim zaman yıldızlara ateş etmek
Didn’t have a dime but I always had a vision
– Bir kuruşum yoktu ama hep bir hayalim vardı.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.
Had to have high, high hopes for a living
– Yaşamak için yüksek umutlara sahip olmak zorundaydım.
Didn’t know how but I always had a feeling
– Bilmiyordum ama içimde bir his vardı
I was gonna be that one in a million
– Milyonda biri olacaktım.
Always had high, high hopes
– Her zaman büyük umutları vardı.

Gabriela Bee – High Hopes İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.