Girl Band – Lawman İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

He said I used to be indecisive
– Eskiden kararsız olduğumu söyledi.
Now I’m not, he said it to his
– Şimdi değilim, bunu kendi çocuğuna söyledi.
The pocket etc. etc. and I go
– Cep vb. vb. ve gidiyorum
I say I never really liked you
– Senden hiç hoşlanmadığımı söylüyorum.
Till you say that
– Bunu söyleyene kadar
English people living everyday zoo
– Her gün hayvanat bahçesinde yaşayan ingilizler

You said everything that matters is contagious
– Önemli olan her şeyin bulaşıcı olduğunu söylemiştin.
Everything is better is contagious
– Her şey daha iyi bulaşıcıdır
A little bit of wordplay
– Biraz kelime oyunu
Everything is better is contagious
– Her şey daha iyi bulaşıcıdır
For me to start to wake up
– Uyanmaya başlamam için
We just start to wake up!
– Sadece uyanmaya başlıyoruz!

I just never bother her
– Onu asla rahatsız etmem.
Used to like green tea
– Yeşil çay için kullanılan
I never come close
– Asla yaklaşmam
The comment of the comment
– Yorumun yorumu
I used to be good-looking
– Eskiden yakışıklıydım.
He starts every sentence with
– Her cümleye şununla başlar:
I know I’m not a racist boy
– Irkçı bir çocuk olmadığımı biliyorum.

I saw another woman with my eyes closed
– Gözlerim kapalı başka bir kadın gördüm.
I saw another woman with my eyes closed
– Gözlerim kapalı başka bir kadın gördüm.
I saw another woman with my eyes closed
– Gözlerim kapalı başka bir kadın gördüm.
And we tried to wake up
– Ve uyanmaya çalıştık
And she tried to wake up
– Ve kendine çalıştı etti
I’m not a fighter
– Ben bir savaşçı değilim
I used to like green tea
– Eskiden yeşil çayı severdim.
I never come close
– Asla yaklaşmam
I need more time to try
– Denemek için daha fazla zamana ihtiyacım var.
I’m feeling confusing
– Kafa karıştırıcı hissediyorum
We’re going…
– Gidiyoruz…
This is the way down
– Bu şekilde
I’m not falling now
– Şimdi düşmüyorum.

I thought it better if I could just swing it
– Sallasam daha iyi olur diye düşündüm.
I realize now I could try
– Şimdi deneyebileceğimin farkındayım.
I was feeling kinda floozy
– Kendimi fahişe gibi hissediyordum.
Well, go ahead and eat your …
– Eh, hadi bakalım, afiyet olsun size …

I died, I died, I died
– Öldüm, öldüm, öldüm




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın