Legs are tied, these hands are broken
– Bacaklar bağlı, bu eller kırıldı
Alone I try with words unspoken
– Yalnız konuşulmamış kelimelerle deniyorum
Silent cry, a breath is frozen
– Sessiz ağlama, bir nefes dondu
With blinded eyes, I fear myself
– Kör gözlerle, kendimden korkuyorum
It’s burning down, it’s burning high
– Yanıyor, yüksek yanıyor
When ashes fall, the legends rise
– Küller düştüğünde, efsaneler yükselir
We burn it out a mile wide
– Bir mil genişliğinde yakıyoruz
When ashes fall, the legends rise
– Küller düştüğünde, efsaneler yükselir
Throat is dry, my vision’s fading
– Boğazım kuru, görüşüm soluyor
I’m paralyzed, and left here waiting
– Felçliyim ve burada bekliyorum
Taking time, just one step forward
– Zaman alıyor, sadece bir adım ileri
Won’t lose my mind, I’m here to stay
– Aklımı kaybetmeyeceğim, kalmak için buradayım
It’s burning down, it’s burning high
– Yanıyor, yüksek yanıyor
When ashes fall, the legends rise
– Küller düştüğünde, efsaneler yükselir
We burn it out a mile wide
– Bir mil genişliğinde yakıyoruz
When ashes fall, the legends rise
– Küller düştüğünde, efsaneler yükselir
(Legends rise)
– (Efsaneler yükseliyor)
(Legends rise)
– (Efsaneler yükseliyor)
(Legends rise)
– (Efsaneler yükseliyor)
You’re gonna do something about it or just stand and bleed?
– Bu konuda bir şey mi yapacaksın yoksa öylece durup kan mı akıtacaksın?
(Legends rise)
– (Efsaneler yükseliyor)
It’s burning down, it’s burning high
– Yanıyor, yüksek yanıyor
When ashes fall, the legends rise
– Küller düştüğünde, efsaneler yükselir
We burn it out a mile wide
– Bir mil genişliğinde yakıyoruz
When ashes fall, the legends rise
– Küller düştüğünde, efsaneler yükselir
(Legends rise)
– (Efsaneler yükseliyor)
(Legends rise)
– (Efsaneler yükseliyor)

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.