Gotye – Somebody That I Used To Know Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

Now and then I think of when we were together
– Sürekli beraber olduğumuz zamanları düşünüyorum.
Like when you said you felt so happy you could die
– “O kadar mutluyum ki ölebilirim.” dediğin zamanları.
Told myself that you were right for me
– Kendime senin benim için doğru kişi olduğunu söylemiştim.
But felt so lonely in your company
– Ama seninle birlikteyken çok yalnız hissetmiştim.
But that was love and it’s an ache I still remember.
– Bu aşktı, hala hatırladığım bir acıydı.


You can get addicted to a certain kind of sadness.
– Bazı mutsuzluklara bağlı olabilirsin.
Like resignation to the end
– Sonsuz teslimiyet gibi
Always the end
– Hep sonsuz
So when we found that we could not make sense
– Yürütemeyeceğimizi anladığımızda
Well you said that we would still be friends
– Hala arkadaş kalabiliriz dedin.
But I’ll admit that I was glad that it was over
– Ama itiraf etmeliyim ki, bittiğine sevinmiştim.


But you didn’t have to cut me off
– Ama beni kestirip atmak zorunda değildin.
Make out like it never happened
– Sanki hiç yaşanmamış gibi davranmak zorunda değildin.
And that we were nothing
– Sanki biz hiçbişeydik.
And I don’t even need your love
– Ve senin sevgine ihtiyacım bile yok.
But you treat me like a stranger
– Ama sen bana sanki bir yabancıymışım gibi davranıyorsun.
And that feels so rough
– Ve bu çok kötü hissettiriyor.
You didn’t have to stoop so low
– Bu kadar alçalmak zorunda değildin.
Have your friends collect your records
– Arkadaşlarını yollayıp plaklarını aldırmak zorunda değildin.
And then change your number
– Ve numaranı değiştirmek zorunda da değildin.
I guess that I don’t need that though 
– Gerçi buna ihtiyacım yok galiba
Now you’re just somebody that I used to know
– Artık benim için sadece önceden tanıdığım birisin.


Now and then I think of all the times you screwed me over
– Sürekli bana kazık attığın zamanları düşünüyorum.
But had me believing it was always something that I’d done
– Sanki benim suçummuş gibi hissettirirdin.
And I don’t wanna live that way
– Ve ben bu şekilde yaşamak istemiyorum.
Reading into every word you say
– Söylediğin sözlerden anlam çıkararak.
You said that you could let it go
– vazgeçebileceğini söylemiştin
And I wouldn’t catch you hung up on somebody that you used to know…
– hani sadece bir zamanlar tanıdığın birisine takılıp kaldığını görmeyecektim


But you didn’t have to cut me off
– Ama beni kestirip atmak zorunda değildin.
Make out like it never happened
– Sanki hiç yaşanmamış gibi davranmak zorunda değildin.
And that we were nothing
– Sanki biz hiçbişeydik.
And I don’t even need your love
– Ve senin sevgine ihtiyacım bile yok.
But you treat me like a stranger
– Ama sen bana sanki bir yabancıymışım gibi davranıyorsun.
And that feels so rough
– Ve bu çok kötü hissettiriyor.
You didn’t have to stoop so low
– Bu kadar alçalmak zorunda değildin.
Have your friends collect your records
– Arkadaşlarını yollayıp plaklarını aldırmak zorunda değildin.
And then change your number
– Ve numaranı değiştirmek zorunda da değildin.
I guess that I don’t need that though
– Gerçi buna ihtiyacım yok galiba
Now you’re just somebody that I used to know
– Artık benim için sadece önceden tanıdığım birisin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın