They said there’ll be snow at Christmas
– Noel’de kar yağacağını söylediler.
They said there’ll be peace on Earth
– Dünyada barış olacağını söylediler.
But instead it just kept on raining
– Ama bunun yerine yağmur yağmaya devam etti
A veil of tears for the Virgin birth
– Bakire doğum için bir gözyaşı perdesi
I remember one Christmas morning
– Bir Noel sabahı hatırlıyorum
A winter’s light and a distant choir
– Bir kış ışığı ve uzak bir koro
And the peal of a bell and that Christmas tree smell
– Ve bir çan sesi ve o Noel ağacı kokusu
And their eyes full of tinsel and fire
– Gözleri cicili bicili ve ateşle doluydu.
They sold me a dream of Christmas
– Bana Noel hayalini sattılar.
They sold me a Silent Night
– Bana Sessiz bir Gece sattılar.
And they told me a fairy story
– Ve bana bir peri hikayesi anlattılar.
‘Til I believed in the Israelite
– İsraillilere inanana kadar
And I believed in Father Christmas
– Ve Noel Baba’ya inandım.
I looked at the sky with excited eyes
– Gökyüzüne heyecanlı gözlerle baktım
‘Til I woke with a yawn in the first light of dawn
– Şafağın ilk ışığında bir esnemeyle uyanana kadar
And I saw him and through his disguise
– Ve onu gördüm ve kılık değiştirerek
I wish you a hopeful Christmas
– Sana umutlu bir Noel diliyorum
I wish you a brave New Year
– Sana cesur bir Yeni Yıl diliyorum
All anguish pain and sadness
– Tüm ızdırap acı ve üzüntü
Leave your heart and let your road be clear
– Kalbini bırak ve yolun açık olsun
They said there’d be snow at Christmas
– Noel’de kar yağacağını söylediler.
They said there’d be peace on Earth
– Dünyada barış olacağını söylediler.
Hallelujah, Noel, be it Heaven or Hell
– Şükürler olsun Noel, Cennet olsun Cehennem olsun
The Christmas we get, we deserve
– Aldığımız Noel’i hak ediyoruz.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.