Is there anybody out there
– Dışarıda kimse var mı
I think I need a lifeline
– Bir telefon lazım bence
I’ve been drifting through the darkness
– Karanlığın içinde sürüklenip duruyorum.
Looking for the sunrise
– Güneşin doğuşunu arıyorum
Sometimes it feels like we’re so far away
– Bazen çok uzaktaymışız gibi geliyor.
Trying to keep our heads above the waves
– Başımızı dalgaların üstünde tutmaya çalışıyoruz.
Are we gonna sink like Titanic?
– Titanik gibi batacak mıyız?
Our problems feel gigantic
– Sorunlarımız devasa hissediyor
Like falling apart into a cold, cold ocean
– Soğuk, soğuk bir okyanusa dağılmak gibi
Are we gonna run like we’re strangers
– Sanki yabancıymışız gibi kaçacak mıyız
At the first sight of danger
– Tehlikenin ilk görüşünde
I’ll still be hanging on, just tell me we’re not
– Hala dayanıyor olacağım, sadece dayanmadığımızı söyle.
Going under
– Altına gidiyor
Filling up with water
– Su ile doldurma
Breaking into pieces
– Parçalama
Losing what we wanted
– İstediğimizi kaybetmek
Finding what we needed
– İhtiyacımız olanı bulmak
If we learn to weather this storm
– Eğer bu fırtınayı atlatmayı öğrenirsek
We’ll be stronger than before
– Eskisinden daha güçlü olacağız.
Are we gonna sink like Titanic?
– Titanik gibi batacak mıyız?
Our problems feel gigantic
– Sorunlarımız devasa hissediyor
Like falling apart into a cold, cold ocean
– Soğuk, soğuk bir okyanusa dağılmak gibi
Are we gonna run like we’re strangers
– Sanki yabancıymışız gibi kaçacak mıyız
At the first sight of danger?
– İlk tehlike anında mı?
I’ll still be hanging on, just tell me we’re not
– Hala dayanıyor olacağım, sadece dayanmadığımızı söyle.
Going under
– Altına gidiyor
Before it’s too late, and we’ve sealed our fate
– Çok geç olmadan ve kaderimizi mühürlemeden önce
Just tell me we’re gonna be okay
– Sadece iyi olacağımızı söyle.
Are we gonna sink like Titanic?
– Titanik gibi batacak mıyız?
Our problems feel gigantic
– Sorunlarımız devasa hissediyor
Like falling apart into a cold ocean
– Soğuk bir okyanusa dağılmak gibi
Are we gonna run like we’re strangers
– Sanki yabancıymışız gibi kaçacak mıyız
At the first sight of danger?
– İlk tehlike anında mı?
I’ll still be hanging on, just tell me we’re not
– Hala dayanıyor olacağım, sadece dayanmadığımızı söyle.
Going under
– Altına gidiyor
Going under, oh
– Batıyor, oh
Just tell me we’re not going under
– Sadece batmayacağımızı söyle.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.