I Prevail – Bad Things İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I’ve got a lotta bad things in my mind
– Aklımda bir sürü kötü şey var.
The simulation crashing by design
– Simülasyon tasarım gereği çöküyor
And my mind is dangerous
– Ve aklım tehlikeli
Don’t play with things you don’t know, know, know, know
– Bilmediğin şeylerle oynama, bil, bil, bil
I’m falling into dark thoughts that I find
– Bulduğum karanlık düşüncelere kapılıyorum.
Reality is long gone, but that’s fine
– Gerçeklik çoktan gitti, ama sorun değil
And my mind is dangerous
– Ve aklım tehlikeli
Don’t play with things you don’t know, know, know, know
– Bilmediğin şeylerle oynama, bil, bil, bil

I know you hate to see it, but you never wanna talk about it
– Bunu görmekten nefret ettiğini biliyorum ama asla konuşmak istemiyorsun.
And hate yourself a little more when you can’t live without it
– Ve onsuz yaşayamayacağın zaman kendinden biraz daha nefret et
It’s like praying for rain when you’re already drowning, you’re already drowning, yeah
– Zaten boğuluyorken yağmur için dua etmek gibi, zaten boğuluyorsun, evet

So go ahead and twist the knife, I can’t feel the damage
– Öyleyse devam et ve bıçağı bük, hasarı hissedemiyorum
Always searching for the high, never kicked the habit
– Her zaman yüksek olanı arar, asla alışkanlığı tekmelemez
It’s like praying for rain, but I’m already drowning
– Yağmur için dua etmek gibi ama zaten boğuluyorum.

I keep staring at the sun, it’s in my blood
– Güneşe bakıp duruyorum, bu benim kanımda
I’m headed for disaster
– Felakete doğru gidiyorum.
Burn bridges just for fun, have I gone numb?
– Sırf eğlenmek için köprüleri yak, uyuştum mu?
It’s a goddamn shame
– Bu lanet bir utanç
I push away the people that I love the most
– En çok sevdiğim insanları uzaklaştırıyorum.
Addicted to the feeling and the chemicals
– Duygu ve kimyasallara bağımlı
I’m holding onto hope, but it only destroys me
– Umudu tutuyorum ama bu sadece beni mahvediyor.
‘Cause I’m in love with bad things
– Çünkü kötü şeylere aşığım.
Yeah, I’m in love with
– Evet, aşığım

I keep on falling like it’s summer going into autumn
– Yaz gibi düşmeye devam ediyorum sonbahara giriyorum
I keep on digging even though I’m ’bout to hit the bottom
– Dibe vurmak üzere olmama rağmen kazmaya devam ediyorum.
It’s like praying for change, but I never found it, no, I never found it, yeah
– Değişim için dua etmek gibi, ama asla bulamadım, hayır, asla bulamadım, evet

So go ahead and twist the knife, I can’t feel the damage
– Öyleyse devam et ve bıçağı bük, hasarı hissedemiyorum
Always searching for the high, never kicked the habit
– Her zaman yüksek olanı arar, asla alışkanlığı tekmelemez
It’s like praying for change, but I never found it
– Değişim için dua etmek gibi bir şey ama onu hiç bulamadım.

I keep staring at the sun, it’s in my blood
– Güneşe bakıp duruyorum, bu benim kanımda
I’m headed for disaster
– Felakete doğru gidiyorum.
Burn bridges just for fun, have I gone numb?
– Sırf eğlenmek için köprüleri yak, uyuştum mu?
It’s a goddamn shame
– Bu lanet bir utanç
I push away the people that I love the most
– En çok sevdiğim insanları uzaklaştırıyorum.
Addicted to the feeling and the chemicals
– Duygu ve kimyasallara bağımlı
I’m holding onto hope, but it only destroys me
– Umudu tutuyorum ama bu sadece beni mahvediyor.
‘Cause I’m in love with bad things
– Çünkü kötü şeylere aşığım.
Yeah, I’m in love with
– Evet, aşığım

Looking into the abyss, the future is a myth
– Uçuruma baktığımızda, gelecek bir efsanedir
I’m holding onto hope, it’s a problem, I admit
– Umudumu tutuyorum, bu bir sorun, kabul ediyorum
Letting go of my fear, a feeling I miss
– Korkumu bırakmak, özlediğim bir duygu
The Devil is real, and I’m caught in his grip
– Şeytan gerçek ve ben onun pençesinde kaldım.
Looking into the abyss, the future is a myth
– Uçuruma baktığımızda, gelecek bir efsanedir
I’m holding onto hope, it’s a problem, I admit
– Umudumu tutuyorum, bu bir sorun, kabul ediyorum
Letting go of my fear, a feeling I miss
– Korkumu bırakmak, özlediğim bir duygu
The Devil is real, and I’m caught in his grip
– Şeytan gerçek ve ben onun pençesinde kaldım.

Oh, oh
– Oh, oh

I keep staring at the sun, it’s in my blood
– Güneşe bakıp duruyorum, bu benim kanımda
I’m headed for disaster
– Felakete doğru gidiyorum.
Burn bridges just for fun, have I gone numb?
– Sırf eğlenmek için köprüleri yak, uyuştum mu?
It’s a goddamn shame
– Bu lanet bir utanç
I push away the people that I love the most
– En çok sevdiğim insanları uzaklaştırıyorum.
Addicted to the feeling and the chemicals
– Duygu ve kimyasallara bağımlı
I’m holding onto hope, but it only destroys me
– Umudu tutuyorum ama bu sadece beni mahvediyor.
‘Cause I’m in love with bad things
– Çünkü kötü şeylere aşığım.
Yeah, I’m in love with bad things
– Evet, kötü şeylere aşığım.
Yeah, I’m in love with
– Evet, aşığım

The Devil is real, and I’m caught in his grip
– Şeytan gerçek ve ben onun pençesinde kaldım.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın