First when there’s nothing
– İlk önce hiçbir şey olmadığında
But a slow glowing dream
– Ama yavaş parlayan bir rüya
That your fear seems to hide
– Korkunun saklandığını
Deep inside your mind
– Zihninin derinliklerinde
All alone I have cried
– Yapayalnız ağladım
Silent tears full of pride
– Gurur dolu sessiz gözyaşları
In a world made of steel
– Çelikten yapılmış bir dünyada
Made of stone
– Taştan yapılmış
Well, I hear the music
– Peki, müziği duyuyorum
Close my eyes
– Gözlerimi kapat
Feel the rhythm
– Ritmi hisset
Wrap around
– Etrafına sar
Take a hold of my heart
– Kalbime sarıl
What a feeling
– Ne duygu ama
Being’s believing
– Olmak inanmaktır
I can have it all
– Hepsini yapabilirim
Now I’m dancing for my life
– Şimdi hayatım için dans ediyorum
Take your passion
– Tutkunu al
And make it happen
– Ve bunun olmasını sağla
Pictures come alive
– Resimler canlanıyor
You can dance right through your life
– Hayatın boyunca dans edebilirsin.
Now I hear the music
– Şimdi müziği duyuyorum
Close my eyes
– Gözlerimi kapat
I am rhythm
– Ben ritim duyuyorum
In a flash
– Aniden
It takes hold of my heart
– Kalbimi ele geçiriyor
What a feeling
– Ne duygu ama
Being’s believing
– Olmak inanmaktır
I can have it all
– Hepsini yapabilirim
Now I’m dancing for my life
– Şimdi hayatım için dans ediyorum
Take your passion
– Tutkunu al
And make it happen
– Ve bunun olmasını sağla
Pictures come alive
– Resimler canlanıyor
You can dance right through your life
– Hayatın boyunca dans edebilirsin.
What a feeling
– Ne duygu ama
What a feeling (I am music now)
– Ne bir duygu (şimdi müzik duyuyorum)
Being’s believing (I am rhythm now)
– Being’s believe (şimdi ritim duyuyorum)
Pictures come alive
– Resimler canlanıyor
You can dance right through your life
– Hayatın boyunca dans edebilirsin.
What a feeling (I can really have it all)
– Ne bir duygu (gerçekten hepsine sahip olabilirim)
What a feeling (Pictures come alive when I call)
– Ne bir duygu (aradığımda resimler canlanıyor)
I can have it all (I can really have it all)
– Hepsine sahip olabilirim (gerçekten hepsine sahip olabilirim)
Have it all (Pictures come alive when I call)
– Her şeye sahip ol (aradığımda resimler canlanıyor)
(Call, call, call, call, what a feeling)
– (Çağrı, çağrı, çağrı, çağrı, ne bir duygu)
I can have it all (Being’s believing)
– Hepsini yapabilirim (Varlık olduğuna inandırmak)
Being’s believing (take your passion)
– Olmak inanmaktır (tutkunuzu alın)
(Make it happen) Make it happen
– (Gerçekleştir) gerçekleştir
(What a feeling) What a feeling
– (Ne duygu) ne duygu
(Being’s believing) Heaven
– Cennet
(Take your passion) Heaven
– (Tutkunu al) Cennet

Irene Cara – Flashdance (What A Feeling) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.