j-hope – MORE Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, I’m thirsty, 필요해 비트 위 surfin’
– Evet, susadım, sörfün biraz üstüne çıkmam lazım.
난 물 만난 물고기 soak up the music
– Su balıklarıyla tanıştım müziği içime çek
Eenie, meenie, miney, mo, 춤추는 아기 flow
– Eenie, meenie, miney, mo, dans eden bebek akışı
Keep my passion, I gotta go, I’m still (not enough)
– Tutkumu koru, gitmeliyim, hala (yeterli değil)

11년째 독학 중, 내 형광 밑줄은 배움의 미학뿐
– 11. sınıf kendi kendine çalışmamda, floresan alt çizgim öğrenmenin estetiğidir.
끝이 없는 학습 부딪히고 넘어지며 나오는 작품
– Sonsuz öğrenme çarpma, düşme ve işten çıkma
이 위치에서도, make it move, make it mine, make it right
– hareket ettir, benim olsun, doğru yap
또 누군가의 favorite song
– Başkasının en sevdiği şarkı
그게 나의 삶의 반, 삶의 이유, 삶의 낙 원동력으로 carry on
– Bu hayatımın yarısı, hayatın sebebi, hayatın düşüşünün itici gücü olarak devam ediyor

Bring it all, I’m doing it all
– Hepsini getir, hepsini yapıyorum.

Ha-ha! Shout out, I say more
– Ha-ha! Bağırın, daha fazlasını söylüyorum
Ha-ha! Yeah, right!
– Ha-ha! Evet, doğru!
‘Cause I want some more
– Çünkü biraz daha istiyorum.

Ha-ha! Shout out, I say more
– Ha-ha! Bağırın, daha fazlasını söylüyorum
Ha-ha! Yeah, right!
– Ha-ha! Evet, doğru!
‘Cause I want some more
– Çünkü biraz daha istiyorum.

귀에 kick snare, 들림, hit that 몸이 쉴 새 없이 직행, make my mixtape
– kulağına tekme at, travesti gibi ses çıkar, o vücuda huzursuzca vur, mixtape’imi yap
피드백 와도, get back, 뭐든 달게 먹는 KitKat, 내겐 sweet 해 (appreciate)
– Geri bildirim, geri dön, tatlı bir şey KitKat, tatlı beni (takdir et)
상호 관계 참 유익해
– Karşılıklı bir ilişkiye sahip olmak çok faydalıdır.
기름 주입해 주면 drive 해 또, 난 beat에
– Eğer bana yağ enjekte edersen, beni sür ve ben de ritimliyim.
다들 주의해, 나 부주의해
– Herkes dikkatli olsun, ben dikkatsizim.
예술이 배인 멋진 그림에 취해, 계속 Dali 들이대
– Sanatın gemi olduğu harika bir tabloyla sarhoşum ve Dali’yi içeride tutuyorum.

원해 stadium with my fans 아직까지도
– Stadyumun hala taraftarlarımla olmasını istiyorum.
쓸어 담어 모든 트로피 그래미까지도
– Tüm kupaları, hatta grammy’leri bile süpürün.
명예 부 다가 아니야, I already know it
– Zaten biliyorum
My work makes me breathe, so I want more
– İşim nefes almamı sağlıyor, bu yüzden daha fazlasını istiyorum

Inhale, inhale, exhale, exhale
– Nefes, nefes, nefes, nefes
Ayy, 살아 숨 쉬는 거 같아
– Evet, sanırım yaşıyorsun ve nefes alıyorsun.
Bring it all, I’m doing it all
– Hepsini getir, hepsini yapıyorum.

Ha-ha! Shout out, I say more
– Ha-ha! Bağırın, daha fazlasını söylüyorum
Ha-ha! Yeah, right!
– Ha-ha! Evet, doğru!
‘Cause I want some more
– Çünkü biraz daha istiyorum.

Ha-ha! Shout out, I say more
– Ha-ha! Bağırın, daha fazlasını söylüyorum
Ha-ha! Yeah, right!
– Ha-ha! Evet, doğru!
‘Cause I want some more
– Çünkü biraz daha istiyorum.

Yeah, I’m thirsty, 필요해 비트 위 surfin’
– Evet, susadım, sörfün biraz üstüne çıkmam lazım.
난 물 만난 물고기 soak up the music
– Su balıklarıyla tanıştım müziği içime çek
Eenie, meenie, miney, mo, 춤추는 아기 flow
– Eenie, meenie, miney, mo, dans eden bebek akışı
Keep my passion, I gotta go, I’m still (not enough)
– Tutkumu koru, gitmeliyim, hala (yeterli değil)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın