Jackson Wang & Internet Money – Drive You Home İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

We fell in love on Geary Boulevard, ayy
– Geary Bulvarı’nda aşık olduk, ayy
With the sun comin’ down on the front of my car, ayy
– Arabamın önünde güneş batarken, ayy

Felt somethin’ like, somethin’ like an 80’s movie, yeah
– 80’lerin filmi gibi bir şey hissettim, Evet
Felt somethin’, like somethin’ like you’d never lose me, yeah
– Bir şey hissettim, beni asla kaybetmeyeceğin bir şey gibi, evet

So why we gotta check into the heartbreak hotel?
– Peki neden heartbreak Hotel’e girmemiz gerekiyor?
Oh hell, you know me better than myself
– Oh heck, beni kendimden daha iyi tanıyorsun

I don’t wanna go home, no way without you
– Eve gitmek istemiyorum, Sensiz olmaz.
Ain’t gonna be good for my health
– Sağlığım için iyi olmayacak.

And every roadmap leads straight to your heart
– Ve her yol haritası doğrudan kalbinize götürür
So I can’t leave you tonight
– Bu yüzden seni bu gece bırakamam.

No, not tonight
– Hayır, bu gece olmaz.

‘Cause who’s gonna drive you home (‘Cause who’s gonna drive you home)
– Çünkü seni eve kim götürecek (Çünkü seni eve kim götürecek)
When you’ve had a crazy day? (When you’ve had a crazy day?)
– Çılgın bir gün geçirdiğinde mi? (Çılgın bir gün geçirdiğinde?)

Who’s gonna dry your eyes (Who’s gonna dry your eyes)
– Gözlerini kim kurutacak (gözlerini kim kurutacak)
When your tears fall like the rain?
– Gözyaşların yağmur gibi düştüğünde mi?

Tears fall like the rain
– Gözyaşları yağmur gibi düşüyor

I think we lived in a homemade video, ayy
– Sanırım ev yapımı bir videoda yaşadık, ayy
But it’s like you and I rewind to the lowest low, ayy
– Ama sen ve ben en düşük seviyeye geri sarılıyoruz, ayy

I always thought, always thought we could reverse it, yeah
– Hep düşündüm, hep ters dedik, Evet
I always thought, always thought we could be perfect, yeah
– Her zaman düşündüm, her zaman mükemmel olabileceğimizi düşündüm, Evet

So why we gotta check into the heartbreak hotel?
– Peki neden heartbreak Hotel’e girmemiz gerekiyor?
Oh hell, you know me better than myself
– Oh heck, beni kendimden daha iyi tanıyorsun
I don’t wanna go home, no way, without you
– Eve gitmek istemiyorum, hiçbir şekilde, sensiz
Ain’t gonna be good for my health
– Sağlığım için iyi olmayacak.

And every roadmap leads straight to your heart
– Ve her yol haritası doğrudan kalbinize götürür
So I can’t leave you tonight
– Bu yüzden seni bu gece bırakamam.

No, not tonight
– Hayır, bu gece olmaz.

‘Cause who’s gonna drive you home (‘Cause who’s gonna drive you home)
– Çünkü seni eve kim götürecek (Çünkü seni eve kim götürecek)
When you’ve had a crazy day? (When you’ve had a crazy day?)
– Çılgın bir gün geçirdiğinde mi? (Çılgın bir gün geçirdiğinde?)

Who’s gonna dry your eyes (Who’s gonna dry your eyes)
– Gözlerini kim kurutacak (gözlerini kim kurutacak)
When your tears fall like the rain?
– Gözyaşların yağmur gibi düştüğünde mi?

Tears fall like the rain
– Gözyaşları yağmur gibi düşüyor

So who’s gonna drive you home?
– Seni eve kim götürecek?
Who’s gonna drive you home?
– Seni eve kim götürecek?

And I’m eighty miles from goin’ insane
– Ve ben delirmekten seksen mil uzaktayım
I’ve been missin’, missin’ those days
– O günleri özlüyorum, özlüyorum

So baby, let me love you, ooh woah
– Bebeğim, seni sevmeme izin ver, ooh woah

We fell in love on Geary Boulevard
– Geary Bulvarı’nda aşık olduk
We fell in deep, we fell so hard
– Derinlere düştük, çok sert düştük

Maybe one more cruise will make it alright
– Belki başka bir yolculuk her şeyi yoluna koyacaktır
While you hold my hand from the passenger’s side, yeah
– Sen yolcu tarafında elimi tutarken, Evet

‘Cause who’s gonna drive you home (Baby, who’s gonna drive you home)
– Çünkü seni eve kim götürecek (bebeğim, seni eve kim götürecek)
When you’ve had a crazy day? (When you had a crazy day?)
– Çılgın bir gün geçirdiğinde mi? (Çılgın bir gün geçirdiğinde?)

Who’s gonna dry your eyes (Tell me who’s gonna dry your eyes)
– Gözlerini kim kurutacak (söyle bana gözlerini kim kurutacak)
When your tears fall like the rain? (Tears fall like the rain)
– Gözyaşların yağmur gibi düştüğünde mi? (Gözyaşları yağmur gibi düşer)

Tears fall like the rain (Tears fall like the rain)
– Gözyaşları yağmur gibi düşer (gözyaşları yağmur gibi düşer)

So who’s gonna drive you home?
– Seni eve kim götürecek?
(Who’s gonna drive you home? Who’s gonna drive you home?)
– (Seni eve kim götürecek? Seni eve kim götürecek?)

Who’s gonna drive you home?
– Seni eve kim götürecek?
(Who’s gonna drive you home? Who’s gonna drive you home?)
– (Seni eve kim götürecek? Seni eve kim götürecek?)

And I’m eighty miles from goin’ insane (I’m eighty miles)
– Ve ben delirmekten seksen mil uzaktayım (seksen mil uzaktayım).
I’ve been missin’, missin’ those days (I’ve been missin’ those days)
– O günleri özlüyorum, özlüyorum (o günleri özlüyorum)

So baby, let me love you, ooh, woah
– Bebeğim, seni sevmeme izin ver, ooh, woah
So who’s gonna drive you home?
– Seni eve kim götürecek?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın