James Brown – Living In America İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Ow
– Ow
Knock it out, this
– Nakavt et, bu

Super highways, coast to coast
– Süper otoyollar, kıyıdan kıyıya
Easy to get anywhere
– Her yerde almak kolay
On the transcontinental overload
– Kıtalararası aşırı yük üzerinde
Just slide behind the wheel
– Sadece direksiyonuna kaydırın
How does it feel?
– Nasıl bir duygu?

When there’s no destination that’s too far
– Çok uzak bir hedef olmadığında
And somewhere on the way
– Ve yolda bir yerde
You might find out who you are
– Kim olduğunu öğrenebilirsin.

Living in America
– Amerika’da yaşamak
Eye to eye, station to station
– Göz göze, istasyondan istasyona
Living in America
– Amerika’da yaşamak
Hand to hand, across the nation
– El ele, ülke çapında
Living in America
– Amerika’da yaşamak
Got to have a celebration
– Bir kutlama olmalı
Rock my soul
– Ruhumu salla

Smokestack, fatback
– Smokestack, fatback
Many miles of railroad track
– Birçok mil demiryolu yolu
All night radio, keep on runnin’ through
– Bütün gece radyo, koşmaya devam et
Gon’ rock ‘n’ roll your soul
– Gon ‘rock’ n ‘ roll ruhunu
All night diners, keep you awake, hey
– Bütün gece diners, uyanık tutmak, hey
On black coffee and a hard roll
– Siyah kahve ve sert bir rulo

You might have to walk the fine line
– İnce çizgide yürümek zorunda kalabilirsiniz
And, you might take the hard line
– Ve, sert çizgi alabilir
But everybody’s working overtime
– Ama herkes fazla mesai yapıyor

Living in America
– Amerika’da yaşamak
Eye to eye, station to station
– Göz göze, istasyondan istasyona
Living in America
– Amerika’da yaşamak
Hand to hand, across the nation
– El ele, ülke çapında
Living in America
– Amerika’da yaşamak
Got to have a celebration
– Bir kutlama olmalı

I live in America, help me out
– Amerika’da yaşıyorum, bana yardım et
But I live in America
– Ama Amerika’da yaşıyorum
Wait a minute
– Bir dakika bekle

You may not be looking for the promised land
– Belki de vaat edilen toprakları aramıyorsunuzdur
But you might find it anyway
– Ama yine de bulabilirsin
Under one of those old familiar names
– Bu eski tanıdık isimlerden biri altında
Like New Orleans (New Orleans)
– New Orleans Gibi (New Orleans)
Detroit City (Detroit City)
– Detroit Şehri (Detroit Şehri)
Dallas (Dallas)
– Dallas (Dallas)
Pittsburgh P.A. (Pittsburgh P.A.)
– Pittsburgh P. A. (Pittsburgh P. A.)
New York City (New York City)
– New York (New York))
Kansas City (Kansas City)
– Kansas City (Kansas City)
Atlanta (Atlanta)
– Atlanta (Atlanta)
Chicago and L.A.
– Chicago ve Los Angeles.

Living in America (Hit me)
– Amerika’da yaşamak (bana Vur)

Living in America (Yeah)
– Amerika’da yaşamak (Evet)
I walk in and out
– Ve yürüyorum
Living in America
– Amerika’da yaşamak

I live in America (State lines)
– Amerika’da yaşıyorum (Eyalet sınırları)
Gonna make the prime, ooh
– Prime yapacağım, ooh
I live in America
– Amerika’da yaşıyorum
Hey, I know what it means
– Hey, ne anlama geldiğini biliyorum.

Living in America
– Amerika’da yaşamak
Hit me, I said now
– Vur bana, hemen dedim
Eye to eye, station to station
– Göz göze, istasyondan istasyona
Living in America
– Amerika’da yaşamak
So nice, with your bad self
– Çok güzel, kötü benliğinle
Living in America
– Amerika’da yaşamak
I feel good!
– İyi hissediyorum!




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın