실은 너무 빠르게
– Aslında çok hızlı
뜨거워진 게 문제일까
– Sıcak mı?
하룻밤 대화 몇 시간에
– Birkaç saat içinde bir gecede konuşma
너와 나만 비슷하다 느껴
– Senin gibi hissediyorum hem de sadece ben.
내 마음이 불안하단 이유
– Neden Kalbim endişeli
그날 처음 본 네게라도
– O gün seni ilk gördüğümde bile.
네가 날 안아주길 바랬던 걸까
– Bana sarılmanı istedim.
그게 지금의 문제일까
– Şimdi sorun bu mu?
우린 누구보다 오래된 것 같애
– Sanırım herkesten büyüğüz.
서로를 보는 눈빛이
– Birbirine bakan gözler
조금 특별해 보인대
– Biraz özel görünüyor.
마냥 그게 좋은 우린 더 욕심을 내
– Bu kadar iyi ve biz daha açgözlüyüz.
사랑을 쏟아내 짧은 시간 안에
– Kısa bir süre içinde aşk dökmek
요즘 너에게선 그때의 내 기억 안에
– Bu günlerde senin için, o zamanın anısına
항상 행복해하던 얼굴을
– Her zaman mutlu bir yüz
볼 수가 없는데
– Ben göremiyorum.
혹시 나와의 시간에
– Hiç benimle zaman geçirdin mi
넌 싫증이 난 걸까
– Yaltaklanıyor musun?
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
서두르지 않았다면 좋을까
– Beni o kadar çabuk olmasaydı keşke.
If I 너를 대하던 내가 되레
– Eğer sana davranan bensem.
어색해 했다면 좋을까
– Keşke garip olsaydım.
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
서로 선을 그었다면 좋을까
– Keşke birbirimizle bir çizgi çizseydik.
If I 그랬다 내가 널
– Ben size söylemiştim
이렇게 좋아하진 않았을까 싶어
– Bu şekilde hoşuna gitmedi mi merak ediyorum.
한 귀로 듣고 한 귀로
– Bir kulakla dinle, bir kulakla
흘려보내는 건 가능하다지만
– Onu dökmek mümkün.
이미 내 맘 속에 들어온 이상
– Bundan daha fazlası zaten aklımda.
난 널 어떻게 할 수가 없어
– Senin hakkında hiçbir şey yapamam.
If we 우리가 그날
– Eğer o gün biz
급하게 나가지 않았더라면
– Eğer aceleyle dışarı çıkmasaydım.
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
멀리 앉았었더라면
– Eğer uzaklarda oturuyor olsaydın.
이런 핑계는 그만 대기로 해
– Bu bahaneyi beklemeyi bırak.
내 생각엔 시간 문제일 뿐이야
– Bu sadece bir zaman meselesi olduğunu düşünüyorum.
널 언제 어디서 어떻게 만났던
– Seninle ne zaman, nerede ve nasıl tanıştım
똑같이 좋아했을 거라고 생각해
– Aynı hoşuna giderdi.
넌 안 그래 왜 후회를 해
– Değil mi. Neden pişman oldun mu?
이미 건넌 강 뒤돌아보지 마
– Daha önce geçtiğin nehre bakma.
넌 안 그래 왜 후회를 해
– Değil mi. Neden pişman oldun mu?
이미 건넌 강 뒤돌아보지 마
– Daha önce geçtiğin nehre bakma.
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
서두르지 않았다면 좋을까
– Beni o kadar çabuk olmasaydı keşke.
If I 너를 대하던 내가 되레
– Eğer sana davranan bensem.
어색해 했다면 좋을까
– Keşke garip olsaydım.
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
서로 선을 그었다면 좋을까
– Keşke birbirimizle bir çizgi çizmiş olsaydık.
If I 그랬다 내가 널 이렇게
– Eğer yapsaydım, sana bunu yapardım.
좋아하진 않았을까 싶어
– Beğenmedin mi merak ediyorum.
이렇게 좋아하진 않았을까 싶어
– Bu şekilde hoşuna gitmedi mi merak ediyorum.
이렇게 좋아하진 않았을까 싶어
– Bu şekilde hoşuna gitmedi mi merak ediyorum.
그 날의 우리가
– O gün biz
너와의 모든 순간을 조심했는데
– Her an dikkat ettim.
그 모든 게 다 의미는
– Bu her şey demek
없었던 듯한데 이제
– – Eskisi gibi görünmüyordu. Şimdi.
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
서두르지 않았다면 좋을까
– Beni o kadar çabuk olmasaydı keşke.
If I 너를 대하던 내가 되레
– Eğer sana davranan bensem.
어색해했다면 좋을까
– Keşke garip olsaydım.
If we 우리가 조금만
– Eğer biz sadece biraz
서로 선을 그었다면 좋을까
– Keşke birbirimizle bir çizgi çizmiş olsaydık.
If I 그랬다 내가 널 이렇게
– Eğer yapsaydım, sana bunu yapardım.
좋아하진 않았을까 싶어
– Beğenmedin mi merak ediyorum.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.