I am just a poor boy
– Ben sadece fakir bir çocuğum.
Though my story’s seldom told
– Hikayem nadiren anlatılsa da
I have squandered my resistance
– Direnişimi boşa harcadım
For a pocketful of mumbles
– Bir cep dolusu mırıltı için
Such are promises
– Bunlar vaatler.
All lies in jest
– Hepsi şakada yatıyor
Still the man hears what he wants to hear
– Yine de adam duymak istediğini duyuyor.
And disregards the rest
– Ve gerisini hiçe sayar
When I left my home and my family
– Evimi ve ailemi terk ettiğimde
I was no more than a boy
– Ben bir çocuktan başka bir şey değildim.
In the company of strangers
– Yabancıların şirketinde
In the quiet of the railway stations
– Tren istasyonlarının sessizliğinde
Running scared
– Korkarak kaçmak
Laying low, seeking out the poorer quarters
– Saklanmak, yoksul mahalleleri aramak
Where the ragged people go
– Yırtık pırtık insanların gittiği yer
Lookin’ for the places only they would know
– Sadece onların bileceği yerleri arıyorum.
Well lie-la-lie
– Peki yalan-la-yalan
Lie-la-la-lie lie-la-lie…
– Yalan-la-la-yalan-la-yalan…
Asking only workman’s wages
– Sadece işçinin maaşını istemek
I come looking for a job
– İş aramaya geldim.
But I get no offers
– Ama teklif almıyorum.
Just a come-on from the whores on Seventh Avenue
– Yedinci Caddedeki orospulardan sadece bir şey.
I do declare, there were times when I was so lonesome
– İlan ediyorum, çok yalnız olduğum zamanlar oldu.
I took some comfort there
– Orada biraz rahatladım.
And I’m laying out my winter clothes
– Ve kışlık kıyafetlerimi hazırlıyorum.
And wishing I was home
– Ve keşke evde olsaydım
Going home
– Eve dönüyorum.
Where the New York City winters aren’t bleedin’ me
– New York Şehri kışlarının kanımı akıtmadığı yer
Leading me, going home
– Bana liderlik etmek, eve gitmek
Well lie-la-la-la-la-lie…
– Yalan-la-la-la-la-yalan…
In the clearing stands a boxer
– Açıklıkta bir boksör duruyor
And a fighter by his trade
– Ve ticaretiyle bir savaşçı
And he carries the reminders
– Ve hatırlatıcıları taşıyor
Of every glove that laid him down
– Onu yere seren her eldivenden
And cut him ’til he cried out
– Ve ağlayana kadar onu kesin.
In his anger and his shame
– Öfkesinde ve utancında
“I am leaving, I am leaving”
– “Gidiyorum, gidiyorum.”
But the fighter still remains
– Ama savaşçı hala devam ediyor
Well lie-la-lie
– Peki yalan-la-yalan
Lie-la-la-lie, la-la-lie…
– Yalan-la-la-yalan, la-la-yalan…

Jerry Douglas – The Boxer (feat. Mumford & Sons & Paul Simon) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.