JESSIA – Next Time İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I wasn’t gonna say this but it seems to be the last
– Bunu söylemeyecektim ama son olacak gibi görünüyor.
Thing I hold against you and I wanna make it past
– Sana karşı tuttuğum ve bunu geçmek istediğim şey
Hating every guy who plays guitar with curly hair
– Kıvırcık saçlı gitar çalan her adamdan nefret ediyorum.
I’m a grown ass woman, why the fuck am I so scared?
– Ben yetişkin bir kadınım, neden bu kadar korkuyorum?

Like your words cut me like razors from your teeth
– Sözlerin beni dişlerinden jilet gibi kesiyormuş gibi
And your words fucked me so bad, I’m still sorry that
– Ve sözlerin beni o kadar çok becerdi ki, hala bunun için üzgünüm.

I’m not your type (oh, oh, oh)
– Ben senin tipin değilim (oh, oh, oh)
Three years gone by, did I forget to mention
– Üç yıl geçti, söylemeyi unuttum mu?
Almost your wife (oh, oh, oh)
– Neredeyse karın (oh, oh, oh)
You run and hide if it’s not fuckin’ perfect
– Mükemmel değilse kaçıp saklanıyorsun.

Go and tell me that you hated every minute
– Git ve bana her dakikadan nefret ettiğini söyle.
That you took my clothes off and I let you inside
– Elbiselerimi çıkardığını ve içeri girmene izin verdiğimi
Stupid boy, you take that shit down to your grave
– Aptal çocuk, o boku mezarına götür.
‘Cause your words hurt more than pain
– Çünkü sözlerin acıdan çok acıtıyor
If you need advice, next time, just lie, hmm
– Tavsiyeye ihtiyacın olursa, bir dahaki sefere yalan söyle.

I hope your parents hear this, so they see just who you are
– Umarım ailen bunu duyar, böylece senin kim olduğunu görürler.
‘Cause I kept my mouth shut and I played my stupid part
– Çünkü çenemi kapalı tuttum ve aptalca rolümü oynadım.
But you don’t get to say that, “Oh, we just didn’t work out”
– Ama bunu söyleyemezsin, “Ah, biz sadece işe yaramadık”
While I’m crying on the floor, contemplating getting out and
– Yerde ağlarken, dışarı çıkmayı düşünürken ve

Your words cut me like razors from your teeth
– Sözlerin beni dişlerinden jilet gibi kesti.
And your words fucked me so bad, I’m still sorry that
– Ve sözlerin beni o kadar çok becerdi ki, hala bunun için üzgünüm.

I’m not your type (oh, oh, oh)
– Ben senin tipin değilim (oh, oh, oh)
Three years gone by, did I forget to mention
– Üç yıl geçti, söylemeyi unuttum mu?
Almost your wife (oh, oh, oh)
– Neredeyse karın (oh, oh, oh)
You run and hide if it’s not fuckin’ perfect
– Mükemmel değilse kaçıp saklanıyorsun.

Go and tell me that you hated every minute
– Git ve bana her dakikadan nefret ettiğini söyle.
That you took my clothes off and I let you inside
– Elbiselerimi çıkardığını ve içeri girmene izin verdiğimi
Stupid boy, you take that shit down to your grave
– Aptal çocuk, o boku mezarına götür.
‘Cause your words hurt more than pain
– Çünkü sözlerin acıdan çok acıtıyor
If you need advice, next time, just lie
– Tavsiyeye ihtiyacın olursa, bir dahaki sefere yalan söyle.
Next time, just lie
– Bir dahaki sefere yalan söyle.

And you came out the good guy, while I had to play pretend
– Ben rol yapmak zorunda kalırken sen de iyi adam olarak çıktın.
That we’re better off as exes, I’m okay with being friends
– Eski sevgililer olarak daha iyi olmamız, arkadaş olmamın sakıncası yok.
But I hate your fucking guts, flew halfway around the world
– Ama senin kahrolası bağırsaklarından nefret ediyorum, dünyanın öbür ucuna uçtum
Looked at rings in Italy, oh God, we were so good
– İtalya’daki yüzüklere baktım, Tanrım, çok iyiydik.
But you don’t do that shit, if you don’t really mean it
– Ama gerçekten ciddi değilsen, bunu yapmazsın.
Then you turn around and tell me that you didn’t feel it
– Sonra arkanı dön ve bana bunu hissetmediğini söyle.
Ooh-oh, ooh-oh
– Ooh-oh, ooh-oh
Next time, just lie
– Bir dahaki sefere yalan söyle.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın