먼 곳에 지는 저 별은
– O Yıldız çok uzakta kaybediyor
누군가 품었던 슬픈 꿈
– Birinin gördüğü üzücü bir rüya
붙잡으려 손을 뻗어 봐도
– Onu yakalamak için elini uzatsan bile.
부서져 사라지는 꿈
– Kırık ve kaybolan rüyalar
하지만 너와 걸을 때
– Ama seninle yürüdüğümde
내게 불러준 멜로디
– Bana söylediğin melodi
괜찮다고 이런 내 모습 그대로
– Sorun değil. İşte böyle görünüyorum.
충분하다고
– Bu yeterli.
Just like stardust
– Tıpkı yıldız tozu gibi
We’re scattered pieces in the Universe
– Evrende dağılmış parçalarız.
옛 별들의 노래
– Eski Yıldızların Şarkıları
지친 마음도 애달픈 꿈도
– Yorgun kalpler, acı rüyalar.
그 무엇도 너의 탓이 아니야
– Bu senin suçun değil.
너의 눈물을 봤을 때
– Gözyaşlarını gördüğümde
들려주고 싶던 그 노래
– Duymak istediğim şarkı
늘 그랬듯이 그 어떤 슬픔도
– Her zaman olduğu gibi, herhangi bir keder
지나갈 거라고
– Geçecek.
Just like stardust
– Tıpkı yıldız tozu gibi
We’re scattered pieces in the Universe
– Evrende dağılmış parçalarız.
옛 별들의 노래
– Eski Yıldızların Şarkıları
아픈 추억도 떠난 사람도
– Hasta hatıraları bırakanlar bile.
그 무엇도 너의 탓이 아니야
– Bu senin suçun değil.
너는 날 다시 꿈꾸게 하는 걸
– Beni yine rüya görmeye zorluyorsun.
나 왠지 두렵기도 하지만
– Bundan korkuyorum, ama bundan korkuyorum.
넌 내게 이미 너무도 커다란 위로
– Zaten benim için çok büyük bir tesellisin.
Stardust love song
– Stardust aşk şarkısı
저 먼 훗날
– O kadar geriye.
간절한 꿈들은 이뤄지고
– Umutsuz hayaller gerçek oldu.
나의 별도 언젠가 지고 나면
– Bir gün ayrılığımı kaybettikten sonra
다 지고 나면
– Hepsini kaybettikten sonra,
함께 그 추억을 주으러 가자
– O anıları birlikte yaşatalım.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.