He take the thunder from the mountain
– Gök gürültüsünü dağdan alıyor
He take a lightning from the sky
– Gökten bir yıldırım alır
He bring a strong man to his begging knee
– Yalvaran dizine güçlü bir adam getiriyor
He make the young girl’s mama cry
– Genç kızın annesini ağlatıyor
You got to hidey-hide
– Saklanmalısın-saklanmalısın
You got to jump and run
– Sen atlamak ve çalıştırmak zorunda
You got to hidey-hidey-hide
– Saklan-saklan-saklan
The old man is down the road
– Yaşlı adam yolun aşağısında
He got the voices speakin’ riddles
– O sesler bilmeceler konuşuyor
He got the eye as black as coal
– Kömür gibi siyah bir gözü var
He got a suitcase covered with rattlesnake hide
– Çıngıraklı yılan derisi ile kaplı bir bavul var
And he stands right in the road
– Ve tam yolda duruyor
You got to hidey-hide
– Saklanmalısın-saklanmalısın
You got to jump up run away
– Sen kaçmak atlamak zorunda
You got to hidey-hidey-hide
– Saklan-saklan-saklan
The old man is down the road
– Yaşlı adam yolun aşağısında
He make the river call your lover
– Nehre sevgilini çağırttı
He make the barking of the hound
– O tazı havlayan yapmak
Put a shadow ‘cross the window
– Bir gölge koy ‘ pencereyi geç
When the old man comes around
– Yaşlı adam geldiğinde
You got to hidey-hide
– Saklanmalısın-saklanmalısın
You got to jump and run again
– Sen atlamak ve tekrar çalıştırmak zorunda
You got to hidey-hidey-hide
– Saklan-saklan-saklan
The old man is down the road
– Yaşlı adam yolun aşağısında
The old man is down the road
– Yaşlı adam yolun aşağısında
You got to, you got to, you got to
– Yapmalısın, yapmalısın, yapmalısın
Hidey-hidey-hide
– Saklan-saklan-saklan

John Fogerty – The Old Man Down The Road İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.