We go together like peace and love
– Barış ve sevgi gibi birlikte gideriz
Windshields and bugs, like guitars and drugs
– Gitar ve uyuşturucu gibi ön camlar ve böcekler
We go together like sun and summer
– Güneş ve yaz gibi birlikte gideriz
Like dumb and dumber, like drums and drummers, ah
– Aptal ve aptal gibi, davulcular ve davulcular gibi, ah
If we ever break up
– Eğer ayrılırsak
I think the world would fall apart (yeah, mmh)
– Sanırım dünya parçalanacaktı (evet, mmh)
Every night I’d look up
– Her gece yukarı bakardım.
To a sky without the stars (yeah)
– Yıldızsız bir gökyüzüne (evet)
Last night I had a nightmare
– Dün gece kabus gördüm.
I was falling from the sky, no parachute
– Gökten düşüyordum, paraşüt yoktu.
When I landed in the hospital
– Hastaneye indiğimde
The girl by my bedside wasn’t you
– Başucumdaki kız sen değildin.
Woke up in a cold sweat terrified
– Dehşete kapılmış soğuk bir ter içinde uyandım
I swear tears ’bout to roll outta my eyes
– Yemin ederim gözlerimden yaşlar akacak
Ain’t trying to live no other life
– Başka bir hayat yaşamaya çalışmıyorum
If I didn’t have you, I’d die
– Eğer sen olmasaydın ölürdüm.
‘Cause we go together like peace and love
– Çünkü barış ve sevgi gibi beraber gideriz
Windshields and bugs, like guitars and drugs
– Gitar ve uyuşturucu gibi ön camlar ve böcekler
We go together like sun and summer
– Güneş ve yaz gibi birlikte gideriz
Like dumb and dumber, like drums and drummers, ah
– Aptal ve aptal gibi, davulcular ve davulcular gibi, ah
If we ever break up
– Eğer ayrılırsak
I think the world would fall apart (fall apart)
– Sanırım dünya parçalanacak (parçalanacak)
Every night I’d look up
– Her gece yukarı bakardım.
To a sky without the stars (yeah, yeah)
– Yıldızsız bir gökyüzüne (evet, evet)
You’re the angel that I’d wished for (wished for)
– Sen benim dilediğim meleksin (dilediğim)
Love everything about you and so much more
– Seninle ilgili her şeyi ve çok daha fazlasını seviyorum
Tell me dreams are only pretend (pretend)
– Bana rüyaların sadece taklit olduğunu söyle.
‘Cause I never wanna fall asleep again
– Çünkü bir daha asla uykuya dalmak istemiyorum
I woke up in a cold sweat terrified
– Soğuk bir ter içinde dehşetle uyandım.
I swear tears ’bout to roll outta my eyes
– Yemin ederim gözlerimden yaşlar akacak
Thank God you were right by my side
– Tanrıya şükür yanımdaydın.
If I ever lost you I’d die
– Eğer seni kaybedersem ölürdüm.
‘Cause we go together like peace and love
– Çünkü barış ve sevgi gibi beraber gideriz
Windshields and bugs, like guitars and drugs
– Gitar ve uyuşturucu gibi ön camlar ve böcekler
We go together like tick and tock
– Birlikte tik tak gibi gidiyoruz.
Like chips and guac, little kids and snot, ah
– Cips ve guac, küçük çocuklar ve sümük gibi, ah
If we ever break up
– Eğer ayrılırsak
Think my world would fall apart (mmh)
– Dünyamın parçalanacağını düşünüyorum (mmh)
Every night I’d look up
– Her gece yukarı bakardım.
To a sky without the stars, oh
– Yıldızsız bir gökyüzüne, oh
We go (we go), we go (we go)
– Gidiyoruz (gidiyoruz), gidiyoruz (gidiyoruz)
We go (together like)
– Gidiyoruz (birlikte)
We go (we go), we go (we go)
– Gidiyoruz (gidiyoruz), gidiyoruz (gidiyoruz)
We go (together like)
– Gidiyoruz (birlikte)
We go together like wine and truffles
– Birlikte şarap ve yer mantarı gibi gideriz.
Like baths and bubbles, like blankets and cuddles
– Banyo ve kabarcıklar gibi, battaniyeler ve sarılmalar gibi
Yeah, we go together like freckles on cheeks
– Evet, yanaklardaki çiller gibi beraber gideriz.
Like pizza and wings, like kings and queens, yeah
– Pizza ve kanatlar gibi, krallar ve kraliçeler gibi, evet
If we ever break up
– Eğer ayrılırsak
I think my world would fall apart
– Sanırım dünyam parçalanacaktı.
Every night I’d look up
– Her gece yukarı bakardım.
To a sky without the stars, oh
– Yıldızsız bir gökyüzüne, oh
Together like
– Birlikte gibi

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.