Jonathan Jeremiah – Happiness İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

What you gonna do?
– Ne yapacaksın?
What you gonna do with people like that?
– Böyle insanlarla ne yapacaksın?
What you gonna say
– Ne diyeceksin
What you gonna say that will make them change their ways
– Ne söyleyeceksin, bu onların yollarını değiştirmesine neden olacak

Who you gonna find
– Kimi bulacaksın
Who you gonna find to listen anyway
– Yine de dinlemek için kimi bulacaksın
Where you gonna go,
– Nereye gideceksin,
Where you gonna go to try and get it straight
– Bunu düzeltmek için nereye gideceksin
I once found the recipe, for what to do to cure my needs
– Bir keresinde ihtiyaçlarımı tedavi etmek için ne yapacağımı bir tarif buldum
I packed some things just what I need
– İhtiyacım olan şeyleri topladım.
Only bare necessities
– Sadece çıplak ihtiyaçlar
Asked Mrs Walsh to feed my cat
– Bayan Walsh’tan kedimi beslemesini istedi.
Call landlord Tate to tell him that
– Ona bunu söylemek için ev sahibi Tate’i Ara
I’m going home where my people live
– Halkımın yaşadığı eve gidiyorum.
Need a little bit of happiness, yeah
– Biraz mutluluğa ihtiyacım var, Evet

Who’s it gonna be
– Sampiyon kim olacak
Who’s it gonna be who’ll tell it like it is
– Bunu söyleyeceğim kim olacak kim
Who you gonna blame
– Kimi suçlayacaksın
Who you gonna blame for all our differences
– Tüm farklılıklarımız için kimi suçlayacaksın
Where’s it gonna end
– Nerede bitecek
Where’s it gonna end if anywhere at all
– Eğer herhangi bir yerde biterse nerede bitecek
Where you gonna go
– Nereye gideceksin
Where you gonna go if you can’t take it all?
– Hepsini alamazsan nereye gideceksin?

I once found the recipe, for what to do to cure my needs
– Bir keresinde ihtiyaçlarımı tedavi etmek için ne yapacağımı bir tarif buldum
I packed some things just what I need
– İhtiyacım olan şeyleri topladım.
Only bare necessities
– Sadece çıplak ihtiyaçlar
Asked Mrs Walsh to feed my cat
– Bayan Walsh’tan kedimi beslemesini istedi.
Call landlord Tate to tell him that
– Ona bunu söylemek için ev sahibi Tate’i Ara
I’m going home where my people live
– Halkımın yaşadığı eve gidiyorum.
Need a little bit of happiness, yeah
– Biraz mutluluğa ihtiyacım var, Evet

Write a little note and apologize
– Küçük bir not yaz ve özür dile
To the next door so they realize
– Bir sonraki kapıya, böylece fark ederler
Call up little Max and her sister Jean
– Küçük Max ve kız kardeşi Jean’i Ara
Say sorry for inconveniencing
– Zor durumda bıraktığım için özür dile
Order a cab, take it to, the bus station up on 42
– Bir taksi sipariş edin, 42 numaralı otobüs durağına götürün
I’m going home, where my people live
– Eve gidiyorum, halkımın yaşadığı yere.
I need a little bit of happiness yeah
– Biraz mutluluğa ihtiyacım var Evet
I need a little bit of happiness yeah
– Biraz mutluluğa ihtiyacım var Evet
I need a little bit of happiness yeah
– Biraz mutluluğa ihtiyacım var Evet
I need a little bit of happiness yeah
– Biraz mutluluğa ihtiyacım var Evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın