JUNNY – Movie Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

What if it’s all just pretend?
– Ya hepsi numaraysa?
만약 서프라이즈 하듯 날 놀래키려는
– Eğer beni bir sürprizmiş gibi şaşırtmak istiyorsan.
계획이라면 이런 모든 상황이 설명이 돼
– Eğer bir plansa, tüm bunları açıklar.
“Why don’t you trust your own senses maybe?”
– “Neden kendi hislerine güvenmiyorsun belki?”
그럴 수밖에, 모든 게 너무도 영화 같잖아
– Mecburum, hepsi film gibi.

티켓을 끊지도 않았는데
– Biletimi bile kapatmadım.
What a wonderful scene
– Ne harika bir sahne
I hope it lasts forever
– Sonsuza dek sürer umarım

Our running time is nine to five
– Çalışma süremiz dokuzdan beşe
매일같이 틀어줘 하나도 안 질리니까 (oh-oh-oh-oh)
– Her gün çal çünkü hiçbir şeyden yorulmadım (oh-oh-oh-oh)
Oh, suddenly my life has turned around like a movie
– Birden hayatım bir film gibi döndü.
It was once all black and white
– Bir zamanlar her şey siyah beyazdı.
But 이젠 네 미소가 무슨 색인지 알겠어
– Ama şimdi gülüşünün ne renk olduğunu biliyorum.
So won’t you smile? I’m shooting a movie
– Gülümsemeyecek misin? Bir film çekiyorum

이 전부가 정말 준비된 세트장이 아니라면 어떻게?
– Bütün bunlar gerçekten hazırlanmış bir set sayfası değilse, nasıl?
How can a picture-perfect scene be born?
– Mükemmel bir sahne nasıl doğar?
너와 눈을 맞춘 장면은 climax (맞춘 장면은 climax)
– Gözlerinle olan sahne doruktur (gözlerinle olan sahne doruktur)
만약 음악만 흘러나온다면, no BGM
– Sadece müzik akarsa, BGM yok
카메라만 없을 뿐 너와 난 분명히 original leading roles
– Kamera yok ama sen ve ben belli ki başrollerde orijinaliz.

티켓을 끊지도 않았는데
– Biletimi bile kapatmadım.
What a wonderful scene
– Ne harika bir sahne
I wish that it would last forever
– Keşke sonsuza dek sürse

Our running time is nine to five
– Çalışma süremiz dokuzdan beşe
매일같이 틀어줘 하나도 안 질리니까 (oh-oh-oh-oh)
– Her gün çal çünkü hiçbir şeyden yorulmadım (oh-oh-oh-oh)
Oh, suddenly my life has turned around like movie
– Birden hayatım film gibi döndü.
It was once all black and white
– Bir zamanlar her şey siyah beyazdı.
But 이젠 네 미소가 무슨 색인지 알겠어
– Ama şimdi gülüşünün ne renk olduğunu biliyorum.
So won’t you smile? I’m shooting a movie
– Gülümsemeyecek misin? Bir film çekiyorum

Well, I’m camera-shy
– Kameradan utanıyorum.
부끄럼도 많은 바보 같은 내가
– Utangaç çok aptal ben
I wonder how we’ve come this far, ah
– Buraya kadar nasıl geldik merak ediyorum.

Our running time is nine to five
– Çalışma süremiz dokuzdan beşe
우린 마치 영화 속의 주인공 같으니까 (oh-oh-oh-oh)
– Çünkü bir filmdeki ana karakterler gibiyiz (oh-oh-oh-oh)
Oh, suddenly our life has turned around like movie
– Birden hayatımız film gibi döndü.
It was once all black and white
– Bir zamanlar her şey siyah beyazdı.
왜 사람들은 사랑을 빨갛다고?
– İnsanlar neden kırmızı aşık?
말하는지 (I know) 이제 알겠어
– Biliyorum. Şimdi biliyorum.
We’re shooting a movie
– Bir film çekiyoruz




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın