Justin Bieber – As Long As You Love Me ft. Big Sean Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

As long as you love me
– Beni sevdigin sürece
As long as you love me
– Beni sevdigin sürece
As long as you love me
– Beni sevdigin sürece


I’m under pressure
– Baski altindayim,
Seven billion people in the world
– Dünyadaki yedi milyar kisiye,
Trying to fit in
– Uyum saglamaya çalisiyorum.
Keep it together
– [Hayatinin] Parçalanmasina izin verme.
Smile on your face even though you feel like drowning
– Boguluyormus gibi hissetsen bile suratinda bir gülümseme olmali.
But, hey now, you know girl
– Ama bir dakika, biliyorsun kizim,
We both know it’s a cruel world
– Ikimiz de bu dünyanin acimasiz oldugunu biliyoruz.
But I will take my chances
– Ama yinede sansimi deneyecegim.


As long as you love me
– Beni sevdigin sürece
We could be starving, we could be homeless, we could be broke
– Açliktan ölüyor olabilirdik, evsiz olabilirdik, kirilmis olabilirdik.
As long as you love me
– Beni sevdigin sürece
I`ll be your platinum, I`ll be your silver, I`ll be your gold
– Senin platinin olacagim, senin gümüsün olacagim, senin altinin olacagim.
As long as you love, love me, love me
– Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece
As long as you love, love me, love me
– Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece


I’ll be your soldier fighting every second of the day for the change girl
– Günün her saniyesi bir degisim için savasan askerin olacagim.
You can be my Destiny’s Child on a scene
– Sen de sahnedeki Destiny’s Child’im olabilirsin.
So don’t stress, don’t cry, we don’t need no wings to fly
– O yüzden streslenme, aglama, uçmak için kanatlara ihtiyacimiz yok.
Just take my hand
– Sadece elimi tut.


I don`t know if this makes sense but, you`re my hallelujah
– Alakali olur mu bilmiyorum ama, sen benim duamsin.
Give me a time and place, I`ll rendezvous it
– Bana biraz vakit ver ve bir mekanin adini söyle, randevu ayarlayayim.
I`ll fly you to it, I`ll beat you there
– Oraya kadar uçalim, seni orda yenerim.
Girl, you know I got you
– Kizim biliyorsun, sen benimsin.
Us, trust, a couple things I can`t spell without U
– Biz, güven, U [Sen] olmadan heceleyemeyecegim bazi seyler sadece.
Now we on top of the world, cause that`s just how we do
– Simdi biz dünyanin tepesindeyiz, çünkü biz böyle yapariz
Use to tell me sky`s the limit, now the sky`s our point of view
– Bana “gökyüzü limittir.” derlerdi, simdi biz gökyüzündeyiz.
Ask me `what`s my best side?`, I stand back and point at you
– Bana “en iyi tarafin ne?” diye sor ve ben gerileyip seni isaret ederim.
You the one that I argue with, feel like I need a new girl to be bothered with
– Kavda ettigim tek kisi sensin, sanki baska kizla ugrasmaliymisim gibi hissediyorum
But, the grass ain`t always greener on the other side, it`s green where you water it
– Ama çimen diger tarafta her zaman yesil degildir, suladigin yer yesildir.
So I know, we got issues baby, true, true, true
– Ama biliyorum, sorunlarimiz var bebegim, dogru, dogru, dogru.
But I`d rather work on this you than to go ahead and start with someone new
– Ama bu problemleri çözmeyi tercih ederim, yeni biriyle bastan baslamaksa.
As long as you love me
– Beni sevdigin sürece.


As long as you love me
– Beni sevdigin sürece
We could be starving, we could be homeless, we could be broke
– Açliktan ölüyor olabilirdik, evsiz olabilirdik, kirilmis olabilirdik.
As long as you love me
– Beni sevdigin sürece
I`ll be your platinum, I`ll be your silver, I`ll be your gold
– Senin platinin olacagim, senin gümüsün olacagim, senin altinin olacagim.
As long as you love, love me, love me
– Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece
As long as you love, love me, love me
– Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın